Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/1637 E. 2019/934 K. 04.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1637
KARAR NO : 2019/934
KARAR TARİHİ : 04.03.2019

Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, satılandaki eksik ve kusurlar ile arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca eksik ve kusurlu imalât yapılması sebebiyle bunların giderim bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı yüklenici tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı yüklenicinin davacılar …, … ve … ile ilgili verilen karara yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Taraf sıfatı dava konusu hakla ilgili olarak kullanmakta olup, maddi hukuka göre belirlenir. Bu belirlenirken de kişinin ehliyetine ilişkin kurallara değil, kişinin somut olaydaki konumuna bakılır. Davacı sıfatı dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı da dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki korunma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Taraf sıfatı def’i değil itiraz olduğundan yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi görevi gereği mahkemelerde, temyiz halinde Yargıtay tarafından kendiliğinden gözetilir.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince; davacı … dava dilekçesindeki açıklama ve celp edilen tapu kayıtlarına göre 1 nolu bağımsız bölümle ilgili eksik ve kusurlu imalâtların giderim bedelini talep etmiş ise de; 1 nolu bağımsız bölümü 20.06.2013 tarihinde ve dava tarihinden önce dava dışı olup bilahare asli müdahele talebinde bulunan …’a satarak devretmiştir. … davadan önce taşınmazı sattığı ve dava tarihi itibariyle davada davacı sıfatı kalmadığından, dava tarihi itibariyle taraf sıfatı bulunmayan …’ın açtığı davada asli müdahil olarak talepte bulunan …’ın asli müdahil olarak davada taraf olması ve lehine eksik ve kusurlu işlerin giderim bedeline hükmedilmesi
mümkün değildir.
Davacılardan …’in talep ve davası ile ilgili olarak bu davacı, dava dilekçesindeki iddiaları ve tapu kayıtlarına göre eksik ve kusurlu işlerin giderim bedelini talep ettiği bağımsız bölümü dava dışı arsa sahibinden satın almış olup davalı yüklenici ile arasında akdi ilişki bulunmamaktadır. Davacı … dava dışı arsa sahibinin davalı yüklenici ile imzaladığı kat karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan haklarını kendisine devrettiğine dair temlik belgesinin varlığını ileri sürerek ibraz etmemiştir. Bu haliyle davacı …’inde akdi ilişkisinin ve arsa sahibinden sözleşmeden doğan haklarını temlik aldığına dair temliknamesinin bulunmaması sebebiyle davalıya husumet yöneltmesi mümkün bulunmamaktadır (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 23.11.2006 gün 2005/7468 Esas 2006/6797 Karar, 13.10.2008 gün 2007/5298 Esas 2008/5938 Karar ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.03.2008 gün 2008/15-279 Esas 2008/277 Karar sayılı ilamları).
Bu durumda mahkemece …’in arsa sahibinin sözleşmeden doğan haklarını devraldığına dair temliknamesinin bulunmaması, asli müdahil …’da asli müdahale talebinde bulunduğu …’ın dava tarihinden önce yükleniciden satın aldığı bağımsız bölümü tapuda satarak devretmiş olması sebebiyle dava tarihi itibariyle taraf sıfatı olmadığı, davada taraf sıfatı olmayan kişi yanında asli müdahele yoluyla davanın tarafı sıfatını kazanıp davalıdan eksik ve kusurlu işlerin giderim bedelini isteyemeyeceğinden davacı … ve … ile asli müdahil …’ın talep ve davasının taraf sıfatı yokluğundan reddine karar verilmesi yerine bu husus gözden kaçırılarak adı geçen davacılar yönünden de ve kısmen kabul kararı doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 04.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.