Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/1545 E. 2019/162 K. 15.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1545
KARAR NO : 2019/162
KARAR TARİHİ : 15.01.2019

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan yetki talebine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.
Davacı vekili; … ili, … ilçesi, 27283 ada, 3 parselde yer alan arsa üzerinde 2 blok inşaat yapımı için malikler …, … ve ….la taşınmazın satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, inşaatın bitirilip teslim edildiğini, davalı …’ın genel iskan alınması için şahsen onay, vekalet vermediğini, yetki verilmesinin davalının talepleri yönünde hak kaybına engel olmayacağını belirterek, davalı … adına genel iskan alınması için yetki verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, … Mahallesi, 27283 ada, 3 parselde bulunan taşınmaz üzerine, taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, davacının edimlerini yerine getirmediğini ve inşaatı süresinde bitiremediğini, inşaatta eksiklikler bulunduğunu, eksikliklerin giderildiğine dair müracaatın bulunmadığını, sözleşme koşullarının ifa edilmediğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Temyiz konusu dava, öncelikle 20.05.2014 tarihinde Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış; 21.05.2014 tarihinde görevsizlik kararı verilmiştir. İşbu karar temyiz edilmeden kesinleşerek; ilgili dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Yerel Mahkemece yapılan yargılama neticesinde 02.11.2016 tarihinde davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili kararı istinaf etmiş, … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi başvurunun esastan reddine karar vermiştir. Davacı vekili bu kez temyiz başvurusunda bulunmaktadır.
6100 sayılı HMK geçici 3/2. maddede; bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454’üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı, bu kararlara ilişkin dosyaların bölge adliye mahkemelerine gönderilemeyeceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme nedeniyle bir dosyada 20.07.2016 tarihinden önce HUMK hükümlerine göre temyize tabi nihai bir karar verilmiş ise bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olsa bile o dosyada kesinleşinceye kadar verilecek tüm
kararlar HMK hükümlerine göre istinafa tabi olmayıp doğrudan HUMK hükümlerine göre temyize tabidir. Bu nedenle daha önce HUMK hükümlerine göre temyize tabi olarak görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmiş ise bu karar temyiz edilmemiş olsa bile sonrasında dosyanın gönderildiği mahkemece verilen karar dahi HUMK hükümlerine göre temyize tabi olacaktır. HMK geçici 3/2. maddedeki ilk düzenlemede “aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan” ibaresi değiştirilerek “kararlar” ibaresi getirildiğinden bu değişiklik açıkça bu sonucu gerektirmektedir.
Somut olayda, kanun yoluna başvurulan yerel mahkemenin davanın reddine dair verdiği karar 02.11.2016 tarihli olup, kural olarak istinaf kanun yoluna tabi ise de, öncesinde 20.05.2014 tarihinde … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/198 Esas sırasına kayıtlı olarak açılan davada 21.05.2014 gün ve 2014/206 sayılı kararla mahkemenin görevsizliğine, dosyanın … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, bu karar temyiz edilmeksizin 01.07.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Bu haliyle Bölge Adliye Mahkemeleri’nin göreve başlama tarihlerinden önce ilk derece mahkemesince niteliği ne olursa olsun nihai karar verilmiş olmakla, dosyada, esas hakkında verilecek kararlara karşı kesinleşinceye kadar başvurulacak kanun yolunun istinaf değil temyiz kanun yolu olduğu anlaşıldığından, Dairemizin temyiz incelemesi yapmakla görevli ve yetkili olduğu kabul edilerek, istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin verdiği istinaf talebinin esastan reddine dair kararı yok hükmünde olup hukuki sonuç doğurmayacağından, … Bölge Adliye Mahkemesi’nin 28.02.2017 gün 2017/46 Esas, 2017/43 Karar sayılı kararının kaldırılarak, davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına karşı ileri sürdüğü temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 5766 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 37,20 TL Yargıtay başvurma harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 15.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.