Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/1517 E. 2019/249 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1517
KARAR NO : 2019/249
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar … ve … vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, yükleniciden satın alınan bağımsız bölümlerdeki eksik ve ayıplı işlerin giderim bedellerinin davalılardan tahsili istemine ilişkin olup mahkemece yüklenici bakımından davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine dair verilen hüküm, davalı arsa sahipleri Hatice ve Seher vekillerince temyiz olunmuştur.
Davacılar, davalı yüklenici …’ten ve davalı arsa sahiplerinden daire satın aldıklarını, davalı yüklenicinin binayı eksiksiz tamamlama ve iskan ruhsatı alma yükümlülüğü altında olduğunu, binanın halen bitirilmediğini ve kendileri tarafından yapılan giderlerin tahsilini talep etmiş, davalı arsa sahipleri … ve … vekili müvekkilleri açısından davanın husumetten reddi gerektiğini, davacılar ile aralarında bir sözleşme ilişkisi olmadığını, davanın reddini talep etmiş, diğer davalılar dosyaya bir beyanda bulunmamışlardır. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde, raporda davacılar tarafından yaptırılan işlerin toplam bedelinin 56.820,00 TL olduğu belirtilmiş, hükme esas alınan rapor neticesinde mahkemece davanın davalı yüklenici bakımından 56.820,00 TL üzerinden kısmen kabulüne, davalı arsa sahipleri bakımından reddine karar verilmiş, verilen karar davalı arsa sahipleri Hatice ve Seher vekilince temyiz olunmuştur.
1-Davanın açıldığı 22.11.2012 tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Amaç” başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun 1. maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiş; Yasa’nın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. “Satıcı” kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan
gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Kanun’un 3/e maddesinde tüketici, “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır. Somut olayda davacılar ile yüklenici arasında 4077 sayılı yasa kapsamında tüketici ilişkisi mevcut olup, 4077 sayılı Yasa’nın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görev; yargılamanın her aşamasında resen incelenmesi gereken bir dava şartıdır. Bu bakımdan sözleşme ilişkisi kanıtlanan davacılar yönünden bu davaların tefriki ile mahkemenin başka bir esasına kaydedilip tüketici mahkemesi sıfatı ile davaya bakılıp, kazanılmış haklar gözetilerek karar verilmesi gerekirken genel mahkeme sıfatı ile davaya bakılması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2-Davalı arsa sahiplerinden … ve …’in temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; haklarında dava reddedildiğinden, yargılama gideri ve harçtan sorumlu tutulmaları doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. Temyiz isteminde bulundan davalılar yönünden yargılama gideri ve harçlardan sorumlu tutulmamaları yönünde karar verilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1. bent ve bir kısım davalılar vekilinin 2. bent kapsamında kalan temyiz itirazlarının kabulü ile kararın temyiz eden davalılar lehine BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılar … ve …’a geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 21.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.