Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/1353 E. 2018/4407 K. 12.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1353
KARAR NO : 2018/4407
KARAR TARİHİ : 12.11.2018

Davacı … Yapı İnşaat Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı … arasındaki davadan dolayı … 17. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 23.10.2014 gün ve 2012/432-2014/433 sayılı hükmü onayan 23. Hukuk Dairesinin 11.04.2017 gün ve 2015/8569-2017/1075 sayılı ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan, bakiye iş bedeli alacağının tahisiline ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 11.04.2017 gün ve 2015/8568 Esas, 2017/1075 Karar sayılı onama ilâmınına karşı davalı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Karar düzeltme talebinin kural olarak temyiz incelemesini yapan Yargıtay Hukuk Dairesince yapılması gerekmekte ise de; Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 09.02.2018 gün 2018/1 sayılı işbölümü kararı ile arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan 01.07.2016 tarihinden sonra temyiz ya da karar düzeltme talepli olarak Yargıtay’a gelen dosyalardaki temyiz ya da karar düzeltme taleplerini incelemek görevi Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’ne verildiğinden karar düzeltme talebi Dairemizce incelenmiştir.
Taraflar arasında imzalanan, … 25. Noterliği’nin 15.02.2011 tarihli 07371 yevmiye nolu arsa payı inşaat sözleşmesinin, davacı yüklenici şirket tarafından ifa edilip, yapı kullanma izni alınarak, sözleşmedeki paylaşım koşulu uyarınca, taraflara düşen bağımsız bölümlerinin tapu devirlerinin yapıldığı hususunda uyuşmazlık yoktur. Somut olayda davacı yüklenici şirket vekili, dava dışı Hakan Yazıcı ve davalı … tarafından imzalanmış, 19.09.2011 tarihli “Akit” başlıklı ek protokole dayanarak, bu protokolde davalının ödemeyi taahhüt ettiği toplam 350.000,00 TL den ödenmemiş olduğunu iddia ettiği 60.000,00 TL için, davalıdan alacak talebinde bulunmaktadır. Davalı, dayanak belgede davacının taraf olmadığını savunarak,dairelerin arsadaki payına karşılık kazanıldığını, asıl sözleşmede başka bir ödeme taahhüdü bulunmadığını, sözleşmenin tadilinin de aynı şekle tabi olduğunu savunup, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin, yüklenici davacı şirketi temsilen… ile arsa sahipleri davalı ve paydaşı (dava dışı) kız kardeşi arasında düzenlendiğini, edimlerin davacı tarafça ifa edildiğini, şirket temsilcisi Hakan Yazıcı’nın dosyada mevcut 19.09.2011 tarihli fotokopi belgeyi imzaladığını, bu belgede sözü geçen 1-5-6 ve 8 nolu bağımsız bölümlerin devri mukabilinde, davalının 350.000,00 TL ödeme taahhüdünde bulunduğunu, bu bedelden ödendiği kanıtlanamayan 60.000,00 TL’nin,
davalıdan tahsili gerektiği sonucuna varılarak dava kabul edilmiş ise de, belgenin geçerliliği taraflar arasında çekişmelidir. HMK 216. maddesine göre “Belgenin sadece örneğinin mahkemeye verildiği durumlarda, mahkeme kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine belgenin aslının verilmesini isteyebilir. Belgenin aslını bulunduran taraf….. istenmesi halinde, bunu mahkemeye vermek zorundadır.” hükmü mevcut olup, aynı yasanın 217. maddesinde belge ibraz zorunluğu, 220. maddesinde belgenin ibraz edilmemesinin sonuçları hükme bağlanmıştır. Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davanın dayanağı olan belgenin dosyada fotokopisi mevcuttur. Mahkemece bu belgenin aslı ibraz ettirilip, davalı yanın belgenin sıhhati konusunda beyanı alındıktan sonra hüküm kurulmalıdır. Fotokopi belge geçerli kabul edilerek, davalının itirazları incelenmeksizin davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp kararın bu gerekçeyle bozulması gerekirken zuhulen onandığı, davalının karar düzeltme talebi üzerine bu kez yapılan inceleme sonucunda anlaşıldığndan, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 11.04.2017 gün ve 2015/8568 Esas, 2017/1075 Karar sayılı onama ilâmının kaldırılarak kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulüne, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 11.04.2017 gün ve 2015/8568 Esas, 2017/1075 Karar sayılı onama ilâmının KALDIRILMASINA, hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği karar düzeltme ve temyiz peşin harçlarının istek halinde karar düzeltme isteyen davalıya geri verilmesine, 12.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.