Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2017/905 E. 2018/4885 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/905
KARAR NO : 2018/4885
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı-k.davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-k.davalı vekili Avuka… ile davalı-k.davacı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl dava, bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkar tazminatı; karşı dava ise ödenen iş bedelinin iadesi istemlerine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın ise reddine dair verilen karar, davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı-karşı davalı yüklenici, davalı-karşı davacı ise iş sahibidir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-karşı davacı vekilinin karşı davaya yönelik tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Asıl dava, hukuksal nitelikçe 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesine dayalı itirazın iptâli davasıdır. İtirazın iptâli davası İcra ve İflas Hukuku’nun kendine özgü kuralları içinde açılır ve özellikle icra hukuku ile sıkı sıkıya bağlıdır. İtirazın iptâli davaları takipteki talep ve takip dayanağı ile bağlı olup, incelemenin takibe konu alacak ve dayanağı üzerinden yapılması gerekir.
Davanın dayanağı bulunan … 8. İcra Müdürlüğü’nün 2010/1476 Esas sayılı dosyasındaki takipte, takip dayanağı olarak 05.09.2009 tarih ve B20 nolu 42.900,00 TL ve 01.10.2009 tarih ve B26 nolu 25.645,00 TL’lik faturalar gösterilmiş olup itirazın iptâli davasında incelemenin takip dayanağı bu faturalar ile sınırlı olarak yapılması gerekmektedir. Dairemizin 2014/3465 Esas – 2015/1911 Karar ve 13.04.2015 tarihli bozma kararında, gerek icra gerekse de dava dosyasında takip konusu edilen faturalara rastlanmadığından
davacı-karşı davalı yükleniciden bu faturaları dosyaya sunması, faturaların davalı-karşı davacı iş sahibine tebliğ edilip edilmediğinin araştırılması hususlarına değinilmiştir. Bozmadan sonra davacı-karşı davalı yüklenici tarafından takibe konu faturaların sunulduğu, ancak faturalar incelendiğinde 05.09.2009 tarihli fatura bedelinin 64.900,00 TL ve 01.10.2009 tarihli fatura bedelinin ise 38.645,00 TL olduğu ve üzerlerinde “iptâl” şerhinin yer aldığı, davacı-karşı davalı yüklenici tarafından faturaların davalı-karşı davacının yıl sonunda fatura kesilmesini talep etmesi nedeniyle iptâl edildiğini ve yerlerine 31.12.2009 tarih ve B41 nolu 64.900,00 TL ile aynı tarihli B42 nolu 38.645,00 TL bedelli faturaları düzenlediğini belirttiği, mahkemenin de sonradan düzenlenen bu faturalara dayanılarak yargılama yapıp hüküm kurduğu anlaşılmış ise de; takip dayanağı faturaların iptâl edilmiş olması, böylelikle takibin dayanağının kalmadığı anlaşılmış olup, her ne kadar davacı-karşı davalı yüklenici tarafından bozmadan sonra dava, alacak davası olarak ıslah edilmiş ise de 06.05.2016 tarih, 2015/1 Esas, 2015/1 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’na göre halen yürürlükte olan, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04.02.1948 tarih, 1944/10 Esas, 1948/3 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın değiştirilmesine gerek bulunmadığına karar verildiğinden, bozmadan sonra ıslah da mümkün olmadığından mahkemece asıl davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı-karşı davacı iş sahibi vekilinin karşı davaya yönelik tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı-karşı davacı iş sahibi yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 06.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.