Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2017/446 E. 2018/4384 K. 12.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/446
KARAR NO : 2018/4384
KARAR TARİHİ : 12.11.2018

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı … vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacı … davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı davasında yüklenici olarak … Adalet Sarayı yapım işini üstlendiklerini, bu çerçevede adliyenin dış cephenin mekanik Nimra taşı, bu taşın silinmesi ve söve montajının yapılması işini taşeron olarak davalı …’a verdiklerini, sözleşme uyarınca taşeron davalının işçilere ait iş güvenliğini de sağlamakla sorumlu olduğunu, işin yapımı sırasında 23.03.2008 tarihinde davalı …’ın getirmiş olduğu işçilerden birinin iskeleden düşerek iş kazası geçirdiğini, kazanın iskelenin düzgün şekilde kurulmamasından ve yatay taşıyıcı kalasların istenilen kalınlıkta ve sağlamlıkta olmamasından kaynaklandığını, … 2. İş Mahkemesi’nin 2008/414 Esas sayılı dosyasındaki bilirkişi raporuna göre taşeronun %100 kusurlu olduğunu, aynı şekilde diğer davalı şantiye şefinin de iş kazası oluşmasında kusurunun bulunduğunu, bu davanın davalılara ihbar edildiğini, … tarafından açılan dava sonucunda hükmedilen miktarın 42.400,00 TL’sini ödediklerini belirterek ödenen bu miktarın davalılardan rücuen tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı … savunmasında taraflar arasındaki sözleşmeye göre iskelenin malzemelerini sağlama görevinin davacıda bulunduğunu, kendisinin ise iskelenin yatay ve düşey kurulumundan sorumlu bulunduğunu, kazaya kullanılan malzemenin yeterli nitelikle olmamasının sebebiyet verdiğini belirterek davanın reddini istemiş, diğer davalı yargılamaya katılmamıştır.
Mahkemece alınan bilirkişi kurulu raporuna göre davacının iş veren olup, insiyatifi sadece çalışanlara veya alt taşeronlara bırakamayacağı, iş kazalarının önlenmesine yönelik her türlü tedbiri alması gerektiği, güvenli çalışma ortamının tesis edilmesinde davacının sorumlu bulunduğu, iskele yapımında kullanılan kalasların işçileri taşıyabilecek özellikte
olmadığı, işçileri çalıştıkları yere bağlayacak güvenlik kemerinin bulunmadığı, gerekli eğitimin verilmediği ve bu nedenle davacı … İnş. Taah. ve Tic. Ltd. Şti’nin olayda kusurunun %55 miktarında olduğu, davalı …’ın ise olayda gerekli tedbirleri almaması nedeni ile %40 oranında, şantiye şefininde kontrol görevini yerine getirmemesi nedeni ile %5 oranında sorumlu bulunduğu, verilen karar sonrasında işçiye 42.400,00 TL’nin ödendiği, bu miktarın 16.960,00 TL’sinden davalı …’ın, 2.120,00 TL’sinden davalı …’in sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı … İnşaat Ltd. Şti. ile davalı … arasındaki sözleşme olayın meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 355. vd maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesidir. Yüklenici (somut olayda taşeron davalı …) üstlendiği işin uzmanı olup basiretli bir tacir ve iş adamı olarak işin tekniğine göre yerine getirilmesi yönünden iş sahibinden (olayda davacı) talimat almayacağından, yüklenici veya elemanının kaza sonucu uğradığı zararlardan kural olarak iş sahibi sorumlu değildir. Ancak olayın ve bunun sonucu yaralanma veya ölümün meydana gelmesinde etkili ve nedensellik bağı bulunan bir ihmal ve eyleminin bulunması ve kusurlu olması halinde sorumlu tutulabilir. Eser sözleşmesinin varlığı ve yüklenici veya elemanının geçirdiği kaza sonucu yaralanması durumunda iş sahibinin kusurlu olup olmadığının iş ve sosyal güvenlik mevzuatı ile iş güvenliği hükümlerine göre değil eser sözleşmesi ve borçlar hukukunun sorumluluk ilkelerine göre saptanması gerekir. Açıklanan bu ilkelere göre mahkemece eser sözleşmesi hükümlerine göre bu konuda uzman olan bilirkişi kurulu oluşturulup alınacak rapor değerlendirildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken iş güvenliği esaslarına dayalı bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı … davalı … yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davacı … davalı …’a geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 12.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.