YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2417
KARAR NO : 2019/232
KARAR TARİHİ : 21.01.2019
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle açılmış olup, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm davalı vekilince temyiz olunmuştur.
Davacı vekili müvekkili şirket ile davalı iş sahibi arasında 21.04.2018 tarihinde … Öğretmenevi ve Sosyal Tesis Yapımı işinin üstlendiğini, sözleşmenin birim fiyatla aktedilip KDV hariç toplam 110.000,00 TL üzerinde uhdesinde kaldığını, ancak fazla iş yaptığı halde buna ilişkin bedellerin ödenmediğini, 2010/1 Değ. iş dosyasıyla yapılan işlerin bedellerinin belirlendiğini, şimdilik 267.260,00 TL’nin davalıdan tahsili istemiş, istemini 299.031,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı davanın reddini dilemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce; “…taraflar arasında düzenlendiği ihtilafsız olan bu sözleşme, sözleşmenin imzalandığı ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan ve zaman bakımından uygulanması gereken 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu’nun 365. maddesinde düzenlenen götürü bedelli eser sözleşmesi olup, yüklenici sözleşme kapsamında kalan işleri sözleşmede kararlaştırılan bedelle yapmak zorundadır. Sözleşme kapsamında kalmayan fazla işler yönünden ise iş bedelinin aynı Kanun’un 413. maddesi hükmü gereğince yapıldığı yıl piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi gerekir…” denilmiş olmasına ve mahkemece bozma ilamına uyulmasına karşın hesaplama bu doğrultuda yapılmamıştır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 09.05.1960 tarih ve 21/9 sayılı kararı uyarınca bozma ilamına uyulmakla lehine bozulan taraf yararına kazanılmış hak oluşur ve bu doğrultuda değerlendirme yapılmalıdır. Bu nedenlerle mahkemece, 20.04.2016 günlü raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak, sözleşme kapsamındaki işler ile sözleşme dışı işlerin ayırımı yapılmak kaydıyla, sözleşme konusu işlerin ( yüzde olarak) fiziki oranının bulunup, bu fiziki oranın sözleşme bedeli olan KDV dahil 129.800,00 TL’ye uygulanmalı, sözleşme kapsamında hak edilen iş bedeli bulunmalı, sözleşme dışı işlerin ise, iş sahibinin yararına olduğu anlaşıldığı taktirde mülga 818 sayılı BK’nın 413. maddesi uyarınca yapıldığı yıl mahalli piyasa rayici ile bedeli (KDV ilave edilmeden) belirlenmeli, bu iki bedel toplanmalı ve yüklenicinin hak ettiği iş bedeli bulunduktan sonra toplam bedelden ödeme mahsup edilerek, kazanılmış haklar gözetilip talebi aşmamak kaydıyla hüküm kurulmalıdır.
Eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ve bozma ilamına aykırı şekilde alınan ve somut uyuşmazlıkta uygulanması mümkün olmayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı pozlarına göre hesaplayan rapora dayanılarak hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 21.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.