Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2017/2303 E. 2019/294 K. 22.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2303
KARAR NO : 2019/294
KARAR TARİHİ : 22.01.2019

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan statik-betonarme proje bedelinin tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili dava dilekçesiyle, davacının …’de inşaat işi yaptığını, davalının maliki bulunduğu … 294 ada 13 parseldeki taşınmazının müvekkili şirketten hizmet satın aldığını, bununla ilgili sözleşme yapıldığını, müvekkili şirketin taşınmaz ile ilgili proje çizimi tus belgesi hazırladığını, …+4 katlı inşaatın plan ve projesini hazırlayıp statik hesaplarını yaptığını, bunun karşılığında davalının … tarafından keşide edilen … Bankası …. Şubesinden alınma bir çeki kardeşi …’a ciro ettirerek müvekkiline verdiğini, müvekilinin bu çeki tahsil edemediğini, çekle ilgili olarak icra takibi yapmasına ve dava açmasına rağmen … ve …’ın borca itiraz ettiklerini, müvekkilinin davayı kaybettiğini, çünkü bu davada davalı …’in kardeşi …’ın bu çeki ciro ettiğini, ancak asıl borçlunun kardeşi … olduğunu, projeleri onun yaptırdığını yeminli olarak beyan ettiğini, … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2011/694 Esas sayılı dosyasına görülen davada bilirkişi incelemesi yapıldığını, hizmeti alan kişinin Hasan Bayındır olması nedeniyle alacağın bu kişiye yöneltilmesi gerektiğinin tespit edildiğini, 27.12.2012 tarihli buna ilişkin rapora göre müvekkilinin taşınmazın maliki olan davalıdan 5.959,00 TL alacağı olduğunu, bu tespite rağmen davalının ödeme yapmadığını, bunun üzerine … 3. İcra Müdürlüğü’nün 2013/2853 Esasıyla icra takibi başlattıklarını, davalının bu takibe itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalının itirazın iptâline, %20’den aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle, davacının müvekkili ile olan inşaat işiyle ilgili taleplerinin tümünü … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/368 Esas, 2013/195 Karar sayılı dosyasıyla incelendiğini ve Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini, bu dosyadan verilen kararın kesin hüküm teşkil ettiğini, bu nedenle açılan davanın dava şartlarını taşımadığını, … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasında davacı tarafın müvekkiliyle götürü usulde inşaat anlaşması yaptığını davacının yapmış olduğu proje çizim ücretinin de bu pazarlığa dahil olduğunu, davacının proje işi ve inşaat işini birlikte yapması nedeniyle müvekkili tarafından tercih edilip
uygun fiyata anlaşıldığını, müvekkilinin tüm bu işler nedeniyle toplam 64.695,75 TL borçlu olduğu ve 63.000,00 TL ödediğinin sabit olduğunu, müvekkilinin götürü usulle anlaşmış olmasına karşın davanın daha fazla uzamaması adına 1.695,75 TL ödemeyi kabul ettiğini, davacı tarafın her defasında farklı taleplerle müvekkili hakkında icra takibi başlattığını, alacak nedeni yaratmaya çalıştığını, proje tarihi dikkate alındığında bu hizmet bedelinin 5.959,00 TL olmasının mümkün olmadığını, bu bedelin müvekkilinin ödediği bedele dahil olduğunu, davacı tarafından kötüniyetli olarak takip başlatıldığını ve temerrüde düşürülmeden faiz talep edildiğini belirterek davanın reddine, % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tüm alacakların … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/368 Esas numaralı dosyası ile değerlendirilmiş ve kararında kesinleşmiş olması sebebi ile davanın reddine karar verilmiş ise de bir dava hakkında kesin hüküm oluşabilmesi için tarafların ve dava talebinin aynı olması zorunludur. Davacı tarafından açılan dava da statik- betonarme proje bedeli istenilmiş olup, kesinleşen … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/368 Esas numaralı dosyasında ise imalât bedeli talep edilmiş ve dava kısmen kabul edilmiş olup anılan dava dosyasında hükmedilen bedel içerisinde proje bedeli bulunup bulunmadığı anlaşılamamaktadır.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; seçilecek inşaat mühendisi bilirkişiden rapor alınmak sureti ile … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/368 Esas numaralı dosyasında hükmedilen bedel içerisinde statik- betonarme proje bedelinin bulunup bulunmadığını belirlemek, statik-betonarme proje bedeli … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/368 Esas numaralı dosyasında hükmedilen bedel içerisinde hesaplanmış ise şimdiki gibi davanın reddine, bedel içerisinde hesaplanmamış ise, davacının hazırlamış olduğu statik- betonarme projesinin davalının maliki olduğu davaya konu taşınmaz üzerinde yapılan inşaatta uygulanıp uygulanmadığının bilirkişiden alınacak rapor ile belirlenmesi ve proje uygulanmış ise projenin yapıldığı yıl tarihi itibari ile ilgili odadan sorularak proje bedeli belirlemek ve buna göre değerlendirme yapmaktan ibarettir. Bu değerlendirmeden sonra temerrüt faizi başlangıç tarihi yönünden ise, icra takibinden önce yapılan temerrüt ihtarı olmadığından takipten itibaren faiz uygulanmalı ayrıca dava konusu alacağın varlığı ve miktarı yapılan yargılama sonucu belirlenmiş olacağından, alacak likid sayılamayacağından icra inkâr tazminatı istemi reddolunmalıdır. Kabule göre de, davalı yararına kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için davacının haksız çıkmasının yanında kötüniyeti de ispatlanması gerekir. Bu husus gözetilmeden kötüniyet tazminatına hükmedilmesi de hatalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 22.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.