Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2017/167 E. 2018/124 K. 19.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/167
KARAR NO : 2018/124
KARAR TARİHİ : 19.01.2018

Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl ve birleşen dava, ödenmeyen iş bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine yönelik itirazların iptâli istemine ilişkin olup, mahkemece asıl ve birleşen davaların kabulüne davalıların itirazlarının iptâlleri ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemlerinin şartları oluşmadığından reddine dair verilen karar, taraflarca temyiz olunmuştur.
Davacı yüklenici ile davalı iş sahibi arasındaki uyuşmazlık iş bedelinin ödenmemesinden kaynaklanmakta olup, mahkemece uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19/I. fıkrasından doğduğu ek 1. maddeye göre bu kanundan kaynaklanan tüm uyuşmazlıkların sulh hukuk mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle, davalı borçluların görev itirazları reddedilmiş, işin esasına girilerek karar verilmiştir.
Açılmış olan bir davada 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun uygulanabilmesi için;
1-Dava konusu taşınmazın tek parsel üzerinde kurulması ve üzerinde kat mülkiyeti tesis edilmesi,
2-Dava konusu taşınmaz tek parsel üzerinde olmakla beraber şayet kat irtifakı kurulmuşsa, inşaatın fiilen tamamlanmış ve en az 2/3’ünün fiilen kullanılıyor olması (634 sayılı Kanun m.17),
3-Birden fazla parsel üzerinde kurulmuş olan sitelerde ise; yukarıda belirtilen şartların yanında toplu yapı yönetimine geçilmiş olması,
4-Uyuşmazlığın 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan kaynaklanması,
5-Davanın taraflarının kat maliki, yönetim ya da kira, sözleşme vb. hakkına dayanarak taşınmazı kullanan olması gerekmektedir.
Tüm bu hususların birarada bulunması halinde 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası ek maddeye göre sulh hukuk mahkemesi görevli olacaktır. Bu şartların tamamının bir arada bulunmaması halinde ise görevli mahkemenin tayininde dava tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinin dikkate alınması gerekecektir.
Somut olayda; kat maliki olmayan davacı yüklenici şirket eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağını talep etmektedir. Davada hukuksal niteliğinde eser sözleşmesine dayanıldığına göre, uyuşmazlığın dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir, düzenlemesi uygulanmalıdır.
Bu durum karşısında, mahkemece davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemesine ait olduğundan, davalıların husumet itirazları görevli mahkemesince değerlendirilmek üzere, davanın görevli mahkemede açılmaması sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi yerine, mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi yerinde olmadığından, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelmesine yer olmadığına, 5766 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince alınması gereken 114,30 TL Yargıtay başvurma harcının temyiz eden asıl ve birleşen dosya davacısından alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen dosya davalısına geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 19.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.