Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2017/1118 E. 2019/487 K. 07.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1118
KARAR NO : 2019/487
KARAR TARİHİ : 07.02.2019

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı-k.davacılar vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-k.davalı vekili Avukat , ,,, ile davalı-k.davacılar vekili Avukat,,,geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl dava, davalılar tarafından davacıya satışı yapılan bağımsız bölüm-dükkânın düzenlenen 28.07.1999 tarihli sözleşme ile satılan bağımsız bölümde eksik ve kusurlarının giderilerek, anahtar teslimi olarak süresinde teslim edilmemesi sebebiyle gecikme tazminatı alacağının tahsili, yüklenici-satıcı davalılar tarafından açılan karşı dava ifa imkansızlığı sebebiyle 28.07.1999 tarihli sözleşmenin feshi, satışa konu olan bağmsız bölüme ait tapu kaydının iptâli ile bedeli karşılığında … adına tapuya kayıt ve tesciline, fesih nedeniyle … 2. İcra Müdürlüğü’nün 2009/5563 sayılı icra dosyası üzerinden yapılmış ödemenin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece gecikme tazminatı ile ilgili asıl davanın 29.611,00 TL üzerinden kısmen kabulüne, karşı davada 28.07.1999 tarihli sözleşmenin ileriye yönelik olarak feshine, tapu iptâli, tescil ve istirdat taleplerinin reddine dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davalı-karşı davacı yükleniciler 28.07.1999 tarihli eser sözleşmesinin alıcı-davacı iş sahibi tarafından feshedilmediği sürece ve eldeki davanın açıldığı tarihe kadar ayrıca süre verilmesine gerek olmaksızın sözleşme konusu bağımsız bölümün eksiklerini sözleşmesine göre tamamlayıp anahtar teslimi şeklinde (yapı kullanma izin belgesi alarak) teslim etmek zorunda olduklarından, yükleniciler tarafından eser sözleşmesinin karşı dava ile feshedilmiş olmasına göre davalı-karşı davacı yüklenici-satıcıların tüm, davacı-karşı davalı alıcı iş sahibinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Yanlar arasında imzalanan 28.07.1999 tarihli, satılan bağımsız bölümlerdeki
eksiklerin davalı-karşı davacı satıcı-yükleniciler tarafından tamamlanıp 15.11.1999 tarihinde teslimine dair sözleşmede, kararlaştırılan sürede eksiklerin giderilip süresinde teslim edilmemesi halinde har ay için 200 Amerikan Doları kira ödemeyi yüklenici satıcılar kabul etmişlerdir. Sözleşmede kararlaştırılan aylık 200 USD’lik kira sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 106/II., 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk borçlar Kanunu’nun 125/I. maddesinde düzenlenen gecikme tazminatı niteliğindedir. Ahde vefa-sözleşme ile bağlılık ilkesi uyarınca kural olarak ve iradeyi sakatlayan sebeplerle geçersiz olduğu ileri sürülüp kanıtlanamadığı sürece sözleşmede kararlaştırılan gecikme tazminatının uygulanması zorunlu olup, taraflar bunun değiştirilmesini isteyemezler. Sözleşmelere konulan gecikme tazminatının amaçlarından birisi de genellikle sözleşme yapılırken tatmin edici görülen tazminat tehdidi ile yüklenici ya da satıcının edimini süresinde ifaya zorlamaktadır. Dairemizin, yerel mahkeme kararının gerekçesinde belirttiği 2009/6894 Esas, 2011/227 Karar sayılı ilamı ve benzer içtihatlarında Türk Lirası cinsinden kararlaştırılan maktu gecikme tazminatının, gecikmenin uzun sürüp, enflasyon nedeni ile paranın satın alma gücünün azalması sonucu önemini yitirip, konulmasındaki amacı karşılayamayacak hale gelmesi nedeni ile ve rayiç kira ile maktu gecikme tazminatı arasında bir mislinden fazla fark bulunması halinde istisnai olarak uygulanmak üzere kabul edilmiş olup, bir yıldan sonra mutlak olarak maktu gecikme tazminatının uygulanmayacağı ve rayiç kira bedelinin uygulanacağına dair emsal kararda bir kabul ve daire uygulaması bulunmamaktadır. Aylık 200 USD olarak kararlaştırılan gecikme tazminatının rayiç kira bedelinden bir misli az ve çok düşük kaldığı da ileri sürülüp belirlenememiştir.
Bu durumda asıl dosya davacısının sözleşmeye bağlılık ilkesi gereğince gecikme nedeniyle ve sözleşmeden ayrılmanın şartları bulunmadığından sözleşmede kararlaştırılan aylık 200 USD gecikme tazminatını istemekte haklı olması nedeniyle 21.08.2002 tarihi itibariyle 1 USD’nin efektif satış kurunun TC Merkez Bankası’ndan sorulup tespit edildikten sonra, mahkemece hükme esas alınan raporu düzenleyen emlak bilirkişisinden davacının asıl davada sözleşmede kararlaştırılan aylık 200 USD miktarı üzerinden asıl dava tarihine kadar isteyebileceği gecikme tazminatının yabancı para cinsinden miktarı ve davacının talebi ile bağlı kalınarak bulunan yabancı para cinsinden gecikme tazminatının 21.08.2002 tarihindeki 1 Amerikan Dolarının efektif satış kuru üzerinden Türk Lirası karşılığı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp asıl davada sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile asıl davada yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacıların tüm, davacı-karşı davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davacı-karşı davalı yararına BOZULMASINA, 2.037,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalı-k.davacılardan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davacı-k.davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 1.530,00 TL temyiz ilam harcının
temyiz eden davalı-k.davacılardan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı-k.davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 07.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.