Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2016/6218 E. 2017/1724 K. 24.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6218
KARAR NO : 2017/1724
KARAR TARİHİ : 24.04.2017

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalı vekili Avukat …. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı kooperatife ait binaların yapımı konusunda imzalanan sözleşmelerin haksız feshedildiği iddiasına dayalı kar kaybı ve ödenmeyen imalât bedelinin tahsiline ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılar mahkemece uyulan bozma ilâmı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Davalı cevabında sözleşmede 129 adet dublex konutun yapımı için imzalanmış ise de, sonradan belediyece bu kadar konut yapımına izin verilmediğini anılan nedenle de izin verilmeyen konutların yaptırılamadığını, davacının eksik ve kusurlu imalât yapması nedeniyle akdin feshedildiğini ileri sürmüş olup, Dairemizin 16.01.2008 tarih 2007/7217 Esas ve 2008/145 Karar sayılı bozma ilâmında ilgili mercilere müzekkere yazılarak bir kısım inşaatın yapımından vazgeçilmesinde davalının kusurlu olup olmadığının yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulundan mahallinde keşif yapılmak suretiyle varsa imalâttaki ayıplı işler de dikkate alınarak sözleşme ve eki protokollerdeki fiyatlar dikkate alınarak imalât alacağının saptanması buna göre fesihte davalının kusurlu bulunması halinde BK’nın 325. maddesindeki yöntemle kar kaybı alacağının hesabı ve sonucuna göre davanın karara bağlanması gerektiği belirtilmiştir.
Bozma ilâmından sonra sözleşme kapsamında 129 konut yerine 118 konut yapılmasının iş sahibinin kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı ile ilgili belediye ile yapılan yazışmalara verilen cevaplarda, imar değişikliği yapılmadığı ve inşaat yoğunluğunda azalma olmadığı belirtilmiş ise de inşaatın 118 konuta düşürülme nedeni net olarak belirtilmemiştir.
Bu durumda mahkemece sözleşmeler konusu olan taşınmazlarla ilgili inşaatlar için belediye işlem dosyasının tamamı getirtilip özellikle 2000 yılında yapılan ruhsat yenilemesi ile ilgili işlemler, verilen dilekçeler, tadilat projeleri, tadilat ruhsatı, hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi kuruluna incelettirilerek konut sayısının azaltılması ve bunun sonucu olarak fesihte davalının kusurlu olup olmadığı ve kesinti yöntemine göre kar kaybı hesabında 2003 yılından 2010 yılına kadar yüklenici şirketin başka bir işten kazanç temin etmemesi hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceğinden yüklenicinin kalan iş süresince başka bir işten elde etmesi mümkün olan veya elde etmekten kaçındığı kazanç miktarı alınacak denetime elverişli ve gerekçeli ek raporla hesaplattırılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan ve mahkeme kararında farklı olan bilirkişi raporlarından hükme esas alınan raporun üstün tutulma ve hükme esas alınma gerekçeleri gösterilmeksizin yazılı miktarda kabul kararı verilmesi doğru olmadığı gibi hükümden sonra yargılama giderlerindeki paylaşımı da etkileyecek şekilde tashih kararı verilmesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Açıklanan nedenlerle kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan sebeplerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 1.480,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 24.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.