Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2016/5928 E. 2017/1470 K. 30.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5928
KARAR NO : 2017/1470
KARAR TARİHİ : 30.03.2017

Davacı … ile davalı … arasındaki davadan dolayı Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 04.05.2015 gün ve 2013/189-2015/309 sayılı hükmü onayan Dairemizin 26.05.2015 gün ve 2013/6157-2016/3000 sayılı ilâmı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptâline ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizce onanmış, davalı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilâmında benimsenen gerektirici sebeplere göre davalı iş sahibi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer karar düzeltme itirazınının incelenmesinde; Taraflar arasında sözlü anlaşmanın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 480 ve devamı maddelerinde düzenlenen “eser sözleşmesi” ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık iş bedelinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Davacı yüklenicinin, davalı iş sahibine ait eczanede dekorasyon işini üstlendiği, bakiye iş bedelinin ödenmemesi üzerine takip başlatıldığı ve itiraz üzerine de eldeki davanın açıldığı, takibe dayanak olarak da, 49.869,25 TL’lik faturanın gösterildiği anlaşılmış olup, itirazın iptâli davalarında mahkemece takip dayanağı olmayan belgeler dikkate alınamaz. Oysa mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu husus gözardı edilmiş, toplam iş bedeli 96.731,00 TL olarak hesaplanmış ve bu miktar üzerinden mahsup yapılarak karar verilmiş ise de, davanın dayanağı olan takip dosyasında takip konusu olan fatura tutarının 49.869,25 TL olup, bu miktarın aşılmaması ve diğer faturanın dikkate alınmaması gerekirken toplam miktar üzerinden hesaplama yapılması doğru olmamıştır.
Bu nedenlerle mahkemece yapılacak iş, 49.869,25 TL’den % 10 nefaset kesintisi olan 4.987,00 TL’nin mahsubuyla 44.838,30 TL’den 800,00 TL’nin de indirilmesiyle bulunacak iş bedeli olan 44.082,00 TL’den ödendiği kanıtlanan 31.282,00 TL’nin düşülerek bakiye 12.800,00 TL’ye hükmetmekten ibaret olup, bu miktarın üzerinden itirazın iptâline karar verilmesi gerekirken, takipte dayanak olmayan faturaların da dahil edilerek hesaplama yapılması ve sonuca gidilmesi doğru olmamış, kararın bu gerekçeyle bozulması gerekirken, zuhulen onandığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından Dairemizin 26.05.2016 gün ve 2015/6157 Esas ve 2016/3000 Karar sayılı onama ilâmımızın kısmen kaldırılarak mahkeme

kararının bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle, Dairemizin 26.05.2016 gün ve 2015/6157 Esas ve 2016/3000 Karar sayılı onama ilâmının kısmen kaldırılarak mahkemece kararının BOZULMASINA, ödediği temyiz ve karar düzeltme peşin harçlarının istek halinde karar düzeltme isteyen davalıya geri verilmesine 30.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.