YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5146
KARAR NO : 2017/3843
KARAR TARİHİ : 07.11.2017
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı davasında kooperatife ait kaba inşaatı bitmiş villalara parke döşenmesi için davalı ile aralarında sözleşme düzenlendiğini, davalıya bu iş için 90.000,00 TL ödeme yapıldığını, parkelerin döşenmesinden sonra teslim anında yapılan kontrollerde ayıp ve kusura rastlanmadığını; ancak daha sonra parkelerin kabararak kullanılamaz hale geldiğini ve bunda davalının kusurlu olduğunu, parkelerin yeniden döşenmesi veya ödenen bedelin iadesinin talep edildiğini ancak davalının parkeleri kullanılabilir hale getirmediğini belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında talebini ıslah ederek 44.592,00 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı savunmasında davacı ile parke döşeme işçiliği konusunda anlaştıklarını, işçiliğe başlamadan önce davacı kooperatif yetkililerini sözleşmede kararlaştırılan masif parkenin uygun olmadığı ve binaların betonunun yeni olması nedeniyle ilerleyen zamanlarda nemden dolayı sıkıntı yaşayabilecekleri, parke döşemesinin ardından gerekli havalandırmanın yapılarak nemin kurutulması gerektiği konularında uyardıklarını, davacının bu uyarılara rağmen talimat vermesi üzerine döşeme işçiliğini tamamladıklarını; davacı tarafın yetkililerinin tüm villalarda ayrıntılı inceleme yaptığını, kusursuz bir şekilde teslim ettiklerini, parkelerin kabarmalarında kusurlarının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece uygulanan parkenin yeterli ve gerekli kaliteye sahip olmadığı, villaların üst kat parke döşemelerinde hasar görülmeyen masif parkelerin de sökülerek zararın artırıldığı davacı kooperatifin parke uygulamasının ardından ortam rutubetini gidermek amacı ile gerekli havalandırmayı yapmadığı, davalı tarafın nemden dolayı sıkıntı
yaşanacağını bile bile uygulamaya devam ettikleri bu sebeple tarafların zararın oluşmasında yarı yarıya kusurlu bulundukları gerekçesiyle davanın ıslahta dikkate alınarak 44.592,00 TL üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
Sözleşme ve dava tarihi itibarıyla yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 357/son maddesi uyarınca; yüklenici işin ehli olup bedele hak kazanabilmesi için, eseri fen ve sanat kuralları ile tekniğine ve iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak tamamlayıp teslim etmesi zorunludur. Sözleşme ve ekleri ile proje ve teknik resimlere aykırı olarak imalat yapılmış olması halinde, imâlatın bu şekilde yapılması iş sahibi tarafından talep edilmiş olsa dahi yüklenici iş sahibine karşı genel ihbar yükümlülüğünü yerine getirmemişse, doğacak sonuçlardan kurtulamaz. İş sahibinin talimatının yerine getirilmesi veya sözleşmede kullanılacağı belirlenen malzemenin kullanılması halinde eserin, fen ve sanat kuralları ile tekniğine ve iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak tamamlanamayacağının iş sahibine ihbarı anlamına gelen genel ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmesine karşılık, iş sahibinin talimatında ısrar etmesi halinde yüklenicinin sorumluluğundan söz edilemeyecektir. Yüklenicinin ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiğini ise tanık dahil her tür delil ile ispatı mümkündür.
Somut olayda davalı döşemeleri yapacağı sırada binaların betonunun yeni olması nedeniyle ilerleyen zamanlarda nemden dolayı sıkıntı yaşanabileceği, parke döşemesinin ardından gerekli havalandırmanın yapılarak nemin kurutulması gerektiği konularında davacıyı uyardıklarını iddia etmiş, bu konuda dinlenen davalı tanığı … beyanında sözleşmede belirtilen masif parkenin uygun olmadığı, nem nedeniyle kabarmanın olabileceği konusunda davacıyı uyardıklarını, davacı yetkililerinin bu uyarıya rağmen işin yapılmasını istediklerini açıklamış, bu suretle davalı ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiğini kanıtlamıştır. Alınan bilirkişi raporunda ise imalatta kullanılan malzemenin sözleşmede kararlaştırılan malzeme olduğu, işçilik hatasının bulunmadığı, nem ve havalandırmanın yapılmamış olması nedeniyle kabarmanın oluştuğunu açıklamışlardır. Bu durumda ihbar yükümlülüğünü yerine getiren davalı yüklenicinin sorumluluğundan söz edilemeyeceği halde davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 07.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.