Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2016/4957 E. 2017/3621 K. 25.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4957
KARAR NO : 2017/3621
KARAR TARİHİ : 25.10.2017

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizin talebine ilişkin olup, mahkeme tarafından davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince süresinde temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalı ile aralarında yapılan sözleşme gereği 500 kişilik düğünün salon, yemek ve diğer ikramlarının müvekkili tarafından yapılması konusunda anlaşıldığını, düğüne 500 kişiden fazla kişinin katıldığını ve müvekkili tarafından 723 kişiye servis yapıldığını, aralarındaki sözleşmenin 16. maddesine göre belirtilen kişiden fazla kişinin katılımı durumunda organizasyon sonunda, organizasyon sahibinden, doğan farkın tahsil edileceğinin kararlaştırıldığını, düğün sonunda davalının organizasyona ait iş ve hizmetin bedelini ödemediğini, davalıya 723 kişilik hizmetin verildiğini ve davalının hizmetten karşılıksız yararlanmak istediğini, kötü niyetli olarak ödeme yapılmadığını ve hizmetin bedelinin ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, yasal süresi içinde cevap dilekçesi vermemiştir. Mahkemece kararlaştırılandan fazla sayıda kişinin davalının düğününe katıldığının davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1. maddesindeki tanımlara göre tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, sağlayıcı, kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın
adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesine göre tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.
Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır.
6502 sayılı Yasa ile eser sözleşmesi de bu yasa kapsamına alınmış olup, davacı yüklenici (hizmet sunan) ile davalı iş sahibinin (tüketici) arasındaki ilişki de tüketici işlemidir. Bu durumda davaya bakmaya tüketici mahkemesi görevli olduğundan Nevşehir’de ayrı bir tüketici mahkemesi bulunmadığından, mahkeme tarafından verilecek ara kararla “Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla” davaya bakılması gerekirken, genel mahkeme sıfatıyla davaya bakılıp, esastan inceleme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
Bozma sebebine göre diğer temyiz itirazları incelenmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 25.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.