Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2016/4410 E. 2017/3861 K. 08.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4410
KARAR NO : 2017/3861
KARAR TARİHİ : 08.11.2017

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıf.)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükümün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ….. ile davalı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili istemiyle açılmış olup, mahkemece ıslah dilekçesi gözetilerek davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davalı vekilince temyiz olunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı …. Ltd. Şti.’nin arasında akdedilen sözleşme uyarınca davalıya ait petrol istasyonu inşaatına hazır beton dökme taahhüdü altına girdiğini, yüklenmiş olukları bu edimi yerine getirdiklerini, ancak bir kısım ödemelerin yapılamaması nedeniyle hazır beton verme işini durdurması üzerine, davalı şirketin talebiyle petrol istasyonu inşaatına hazır beton dökmeye devam ettiğini, davalı tarafın talebiyle yapılan bu iş sebebiyle kesilen faturalar ve … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/85 Değişik iş sayılı dosyasıyla yapılan tespitte bilirkişi tarafından hazırlanan raporla iş bedelinin sabit olmasına ve istenmesine karşın davalı tarafından ödenmediğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili ise, davacı ile aralarında akdî ilişkinin kurulmadığını, müvekkilinin Erma Ltd. Şti. ile anahtar teslim anlaştığını, davacının ilişkisin de….Ltd. Şti. ile olduğunu, esasında davacı ile 50.000,00 TL’lik beton alım sözleşmesi yaptığını ve kendi şahsına aldığı beton bedellerini de ödediğini, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de, teslim edilen işin ve bedeli konusunda yeterince araştırma yapılmamıştır. Oysa davacı taraf delil listesinde sevk irsaliyelerine de dayanmış, ne var ki, mahkemece bu sevk irsaliyeleri üzerinde durulmamış, teslim alanın davalı şirketin çalışanı olup olmadığı araştırılmamıştır. Öte yandan davacı ile davalı arasında beton bedelinin kararlaştırıldığına dair delile de rastlanmamıştır. Öyle olunca sözleşme bedelinin mülga 818 sayılı BK’nın 366. maddesi uyarınca yapıldığı yıl mahalli serbest piyasa rayici ile belirlenmesi ve piyasa rayici içerisinde KDV’nin de bulunduğunun kabulü zorunludur.
Öyle olunca mahkemece yapılacak iş, dosyada mevcut bulunan ve davacının dayandığı sevk irsaliyeleri üzerinde durulmalı, teslim alan yerinde imzası bulunanlarla ilgili taraf vekillerinin beyanları alınmalı, itirazlar bulunursa itirazlar karşılanmalı, imzaların davalı şirketin çalışanlarının elinden sadır olduğu anlaşıldığı taktirde, teslim edildiği kanıtlanan beton bedelinin 2009 yılı mahalli serbest piyasa rayici KDV ilave edilmeden, inşaat mühendisi bilirkişi seçilmek suretiyle belirlenmeli, davalı tarafından kanıtlanan ödemeler düşülmeli ve taleple bağlı kalınarak ve kazanılmış hak ilkesi gereği önceki kararı da davacının temyiz etmediği gözetilerek karar verilmelidir.
Bu hususlar gözetilmeden eksik araştırmayla karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 1.480,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin ve Yargıtay başvurma harçlarının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 08.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.