Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2016/4292 E. 2018/172 K. 23.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4292
KARAR NO : 2018/172
KARAR TARİHİ : 23.01.2018

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı dava dilekçesinin açıklama bölümünde kendisinin alıp davalının ödeyeceği elektrik malzemelerine ait bir faturayı davalının ödemediğini, malzeme satan firmanın da müvekkili üzerine gelerek 5.500,00 TL tutarında baskı ile senet aldığını ileri sürerek bu senet bedellerini 5.120,00 TL ödediğinden alacağına katılmasını istemiştir. Davacının, davalının dava dışı malzeme satan firmaya olan borcunu kendi namına ödemesi için talimat verdiği ve talepte bulunduğuna dair bir iddiası bulunmamaktadır. Aldığı elektrik malzemesi bedellerinin de davalı tarafça ödeneceğini kanıtlayamamıştır. Davacı dava dışı elektrik malzemesi satan firma tarafından senetlerin iradesi dışında alındığı iddiasıyla ilgili senet lehtarına karşı menfi tespit davası açması gerekmekte olup menfi tespit davası açmaksızın ödemesi halinde bu ödeme iş sahibinin talep ve talimatı ile yapılan bir ödeme olmayacağı ve davalının malzeme bedellerini ödeme borcu bulunduğunu kanıtlayamadığından yüklenicinin alacağına katılması ve iş sahibinden talep edilmesi mümkün değildir.
Bu durumda mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulunun 3. ek raporunda davacı yüklenicinin eksik ve kusurları dikkate alınarak hesaplanan 16.318,00 TL iş bedelinden kanıtlanan 8.900,00 TL ödeme düşüldükten sonra 7.148,00 TL ödenmeyen iş bedeli alacağı üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, alacağına dahil edilmesi mümkün olmayan dava dışı 3. kişiye yaptığı ödeme davacı alacağına katılıp yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Öte yandan davalı taraf, temyiz dilekçesinde davalının yaptığı yargılama giderlerinin davacı tarafça yapılmış gibi yargılama giderlerine dahil edilerek paylaştırıldığını ileri sürmektedir. Gerçektende Adli Tıp ücreti ile havale ve dosya gönderme masraflarının davalı tarafça yapıldığı halde davacının yargılama giderlerine katıldığı ve davalının yaptığı yargılama giderlerinin hesaplanarak haklılık oranında paylaştırılmadığı da görülmektedir. Bu haliyle davalının yaptığı bir kısım yargılama giderlerini davacının yaptığı yargılama giderlerine eklenerek davalının fazla yargılama giderleriyle sorumlu tutulması ve davalının yaptığı tüm yargılama giderlerinin toplanarak haklılık oranında taraflar arasında paylaştırılması gerekirken davalının yargılama giderleri ile ilgili herhangi bir hüküm kurulmaması da usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Belirtilen sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 23.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.