Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2016/2351 E. 2016/4064 K. 28.09.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2351
KARAR NO : 2016/4064
KARAR TARİHİ : 28.09.2016

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat….ile davalı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesi ilişkisinden doğan ilave iş bedeli alacağının tahsili talebinden ibarettir. Davacı şirket yüklenici, davalı şirket ise taşerondur. Davacı yüklenici vekili, müvekkilinin, dava dışı …. Üniversitesi Rektörlüğü ile imzaladığı sözleşme ile “…. Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Araştırma Laboratuvar Binası yapım işini” yüklendiğini, bu sözleşme gereğince müvekkili ile davalı arasında “söz konusu inşaatta kullanılacak bir kısım malzemelerin temini için” 08/07/2008 tarihli sözleşmenin imzalandığını, sözleşmenin imzası sonrasında davalının yerine getirdiği işlerle ilgili olarak bir kısım eksikliklerin ortaya çıktığını, pnomatik kontrollü cihazlarda/ekipmanlarda bulunması zorunlu BYS (Bina Yönetim Sistemi) ile haberleşmeyi sağlayacak transmitterlerin teslim edilen cihazlarda bulunmadığının anlaşıldığını, davalının, müvekkil şirketle dava dışı asıl idare arasında akdedilmiş sözleşme ve eklerin de yazılı hususları aynen yerine getireceğini, bu uğurda temin edeceği malzeme ile ilgili asıl idaresinden onay alacağını taahhüt etmişse de, yerine getirmediğini, müvekkili tarafından davalıya …. 5. Noterliği’nin 30/03/2012 tarihli ve 8917 yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderilerek “söz konusu eksikliği gidermesinin” istendiğini, ancak davalı tarafın, müvekkil şirketin ihtarnamesine karşılık gönderdiği cevabi ihtarnamede, transmitterlerin kendileri tarafından değil, BMS firması tarafından temin edileceği, Bina Yönetim Sistemi Şartnamesi’nin 2. sayfasında “…. Laboratuar Kontrol Cihazları ve Volume Regülatörler” başlığı altında durumun açıklandığını, davalı tarafın iddiasına dayanak yaptığı Bina Yönetim Sistemi Şartnamesi’nin seçenekli bir düzenleme içerdiğini, bu seçenekli düzenleme ile davalı tarafın ilgili şartnamenin “Tüm ….’ler, volume regülatörler ve laboratuar ekipmanlarının (Çeker Ocaklar) kontrolü cihazlar üzerinde bulunan pneumatic/elektronik kontrol sistemlerinin LON protokolü üzerinden bina yönetim sistemine tam entegrasyonu” kısmını taahhüt ettiğini, davalının üzerine düşen edimi yerine getirmediğini, müvekkilinin dava dışı …. Turkey Teknik Klima San. Tic. Ltd. Şirketi’nden 2012 yılı sonunda toplam 215.608,89 Euro karşılığı 610 adet transmitter cihazı alarak ilgili cihazlar üzerine monte ettiğini, bu alım karşılığında 12/11/20112 tarihli 348968 numaralı,
22/11/2012 tarihli 348983 numaralı ve 29/11/2012 tarihli 348994 numaralı 3 adet faturanın düzenlendiğini, işin geçici kabulünün yapıldığını ancak geçici kabul eksikliği ile kabul edildiğini belirterek 541.846,70 TL’nin ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı taşeron vekili; davacının iş sahibine karşı iki ayrı sistemi sağlamayı taahhüt ettiğini, bunlardan kanal ekipman sistemi için davacı ile müvekkilinin anlaştığını, müvekkilinin sözleşmede yazılı malların tamamını kusursuz olarak teslim ettiğini, faturasını düzenlediğini ve bedelini de aldığını, sözü edilen cihazlarda….için idari şartnamede pnomatik kontrole sahip olmasının istendiğini, müvekkilinin de idare şartnameye uygun olarak teslim ettiğini ve davacı tarafından montajının yapıldığını, müvekkilinin idari şartnameye göre….ile birlikte vermekle yükümlü olduğu tek cihazın pnomatik kontrol cihazı olduğunu, bunun da davacıya teslim edildiğini, davacının alması gereken 2. sistemin ise otomasyon grubu yani B.Y.S sistemi (bina yönetim sistemi) olduğunu, bunun da idarenin Bina Yönetim Şartnamesi’ne uygun olarak satılması gerektiğini, uyuşmazlık konusu parça olan transmitterin ise bir aksesuar olduğunu ve otomasyon satan firmanın tedarikinde olduğunu, zira müvekkilinin bina yönetim sistemi satmadığını ve böyle bir sorumluluğunun bulunmadığını, dava konusu transmitterin müvekkilinin kataloglarında yer aldığını, zira katalogların genel olduğunu ve tüm aksesuarları gösterdiğini, bu aksesuarların katalogda yer almasının istenmeden satıldığı anlamına gelmeyeceğini, müvekkilinin istek ve sipariş doğrultusunda B.Y.S şartnamesine uygun olarak….ve pinomatik kontrol cihazını satıp teslim ettiğini belirterek, davanın öncelikle yetki yönünden, bu olmadığı taktirde husumet ve zaman aşımı yönünden, bunlar da olmadığı taktirde esastan reddine karar verilmesini savunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar, taraf vekillerince yasal süresinde temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında 08.07.2008 tarihli “Satınalma Sözleşmesi” başlıklı “işverenin yapımını taahhüt ettiği İzmir …. Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Araştırma Laboratuar Binası İnşaatı’nın EK-l’de detaylı olarak listelenen Kanal Ekipmanları Sistemi malzemelerinin üzerine BYS sistemine uygun olacak şekilde debi ölçüm sensörleri, DDC kontrolleri ve oransal damper servomotorları monte edilmiş haliyle proje ve teknik şartnameler ile ana sözleşmenin ilgili bölümlerinde belirtilen koşullarla, ayrıca Bayındırlık Bakanlığı ve ilgili kuruluşların teknik şartnamelerine uygun olarak ikmâl edilmesi ve şantiyeye eksiksiz, kusursuz ve tam olarak teslim edilmesi” konulu sözleşmenin düzenlendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, pnomatik kontrollü cihazlarda/ekipmanlarda bulunması zorunlu BYS (Bina Yönetim Sistemi) ile haberleşmeyi sağlayacak transmitterlerin sözleşme kapsamında bir başka deyişle yüklenicinin edimleri arasında yer alıp almadığı noktalarında toplanmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen sözleşme, düzenlendikleri tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 (818 sayılı borçlar Kanunu’nun 355) ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olup, uyuşmazlığın bu hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği açıktır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında mahallinde keşif yapılmak suretiyle 02.09.2014 tarihli bilirkişi raporu alınmış ve bu rapora özellikle davalı taraf, teknik nitelikte kapsamlı itirazlarda bulunmuş, bunun üzerine ve aynı bilirkişi heyetinden 10.03.2015 tarihli bilirkişi ek raporu alınmış ise de; alınan bilirkişi ek raporunda teknik
itirazların yeterli ve açık bir şekilde cevaplandığı söylenemez.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 4. maddesinde işin konusu belirlenmiş olup, bu maddede atıf yapılan EK-1’de detaylı olarak listelenen ve BYS sistemine uygun olacak şekilde malzeme temini ve montajı yüklenildiğinden, uyuşmazlığın bu maddedeki işin konusu ile EK/-1 de yer alan listeye göre uyuşmazlığa konu olan malzemenin davalının yükleniminde olup olmadığı denetime elverişle şekilde açığa çıkarılmalı ve uyuşmazlık buna göre sonuçlandırılmalıdır. Yeterli inceleme ve değerlendirme içermeyen, teknik itirazları açık bir şekilde cevaplamayan bilirkişi raporları esas alınarak hükme varılması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
O halde mahkemece yapılacak iş; 6100 sayılı HMK’nın 266 ve devamı madde hükümlerine uygun işin teknik kısmını bilen teknik üniversitelerin ilgili kürsüsünden seçilecek, içerisinde birde iklimlendirme otomasyon uzmanı olan uzman bilirkişiler kuruluna dosya tevdii edilerek, sözleşme hükümleri ve özellikle 4. madde ile EK-1 deki malzeme listesi, davalının 28.08.2008 tarihli yazısı ekindeki kesin sipariş listesi, sözleşmenin 17. maddesinde düzenlenen tedarikçinin teknik sorumlulukları maddesi, teknik şartname ve irsaliyeler, asıl iş sahibi ile davacı yüklenicinin yaptığı sözleşme içeriği gözetilerek mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişle rapor almak, rapora teknik itirazlar olursa bu itirazları karşılayacak ek rapor almak, tarafların iddia ve savunmaları üzerinde durularak karar vermekten ibarettir. Bu nedenlerle hükmün taraflar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, 1.350,00’er TL duruşma vekillik ücretinin taraflardan karşılıklı olarak alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 28.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.