Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2016/2227 E. 2017/1698 K. 13.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2227
KARAR NO : 2017/1698
KARAR TARİHİ : 13.04.2017

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıf.)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, iş bedelinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptâline ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen hüküm davalılar vekilince temyiz olunmuştur.
Davacı vekili, müvekkilinin faturadan kaynaklanan alacağının tahsili için … hakkında takip başlatıldığını, faturada belirtilen malların teslim edildiğini, ancak bedelinin ödenmediğini, başlatılan takibe yönelik itirazın iptâli ile takibin devamına ve %40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itiraz nedeniyle açılmıştır. Takibin dayanağı olarak gösterilen 22.06.2009 tarih ve 1586,1587 ve … nolu faturalar olup, asıl alacak toplam tutarı 148.122,00 TL’dir. Bu faturalardan 22.06.2009 tarih ve … nolu faturada toplam bedel de 148.122,00 TL olarak gösterilmiş olup, faturanın kapalı fatura olduğu takip talebine ekli fatura örneğinden anlaşılmaktadır. Kapalı faturanın ödemeye karine teşkil ettiğini, aksinin davacı tarafından kanıtlanması gerektiği hususu Yargıtay uygulamalarıyla kökleşmiştir. 22.06.2009 tarihli ve … nolu faturanın tutarı 148.122,00 TL olup, esasında teslim edilen malların da bu faturadaki mallar olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/808 Esas sayılı dava dosyasında, davacının muhasebecisi bulunan … hakkında özel belgede sahtecilikten dava açılmış olup, dosya kapsamıyla diğer faturalardaki hatalar nedeniyle bu faturanın düzenlendiği ve bedeli istenen faturanın da 22.06.2009 tarih ve 1589 nolu fatura olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle diğer faturalar da takibe dayanak yapılmışsa da, uyuşmazlığın 22.06.2009 tarih ve 1589 nolu faturadan kaynaklanması ve bu faturanın da kapalı fatura olması nedeniyle davacı ödeme karinesinin aksini kanıtlayamamıştır. Ne var ki, davacı vekili dava dilekçesinin, deliller bölümünde “v.s. yasal delil” demek suretiyle dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK’nın uyguladığı dönemdeki Yargıtay
İçtihat ve uygulamalarına göre “yemin” deliline de dayanmış sayıldığından davacı tarafa davalıya yemin yöneltme hakkı olduğu hatırlatılmalı ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeden karar verilmesi ve davanın kabulü hatalı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 13.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.