Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2016/1640 E. 2016/4070 K. 28.09.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1640
KARAR NO : 2016/4070
KARAR TARİHİ : 28.09.2016

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşmalı olarak istenmiş ise de miktar itibariyle duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, taraflar arasında imzalanan 15.09.1998 tarihli eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağın tahsili talebi ile başlatılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatı talebine ilişkin olup, mahkemece Dairemizin bozma ilâmı üzerine bozmaya uyarak yaptığı yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına ve özellikle davalı vekili Avukat …’ın vekâletten azledildiği dosyaya sunulan belgelerden anlaşılmış ise de; 6100 sayılı HMK’nın 81. maddesi gereğince yargılama aşamasında mahkemeye sunulmamış olması nedeniyle yemin ile ilgili bozma gereklerinin yerine getirildiğinin kabulüne,
Dava tarihi 05.04.2004 olmasına rağmen karar başlığında 01.10.2004 olarak yazılması maddi hata niteliğinde olup, 6100 sayılı HMK’nın 183. maddesi kapsamında bulunduğundan mahallinde düzeltilmesinin her zaman mümkün olmasına göre davalının tüm, davacının sair temyiz itirizları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece, davalı yararına 5.746,76 TL vekâlet ücretine hükmedilmiştir. Davada reddedilen miktar 3.978,00 TL olup bu miktar üzerinde hesaplanacak 1.500,00 TL vekâlet ücretine karar verilmesi gerekirken 5.746,76 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekmişse de düşülen bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair
temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün 6. bendinde yer alan “Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdiren 5.746,76 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsiline, davalıya verilmesine,” kelime dizinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine “Davalı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.500,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” cümlesinin yazılmasına kararın değişik bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 301,10 TL temyiz ilâm harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 28.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.