YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/946
KARAR NO : 2015/5515
KARAR TARİHİ : 03.11.2015
Mahkemesi :Elazığ 4. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :04.12.2014
Numarası :2013/505-2014/645
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Uyuşmazlık, Kamu İhale sözleşmesinden kaynaklanmış olup, davada sözleşmenin davalı idarece haksız feshedildiği ileri sürülerek gelir kaydedilen kati teminat mektup bedelinin ve uğranılan menfi zararların tahsili istenmiş, mahkemece davanın kabulüne dair karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda; davalı idarenin fesihte kusurlu olduğu sonucuna varılmış, mahkemece de davalı idare fesihte tam kusurlu kabul edilerek davanın kabulü yönünde karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda belirtilen nedenlerle, özellikle sözleşme ile sözleşme eki ihale dökümanları arasında uyumsuzluklar ve belirsizlikler bulunması nedeniyle davalı idarenin fesihte kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Ancak davacı da sözleşmenin 9. maddesine aykırı olarak sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 10 gün içinde işe başlamadığından, sözleşme ve ekleri arasındaki çelişkilere ve belirsizliklere yönelik itirazını 10 günlük işe başlama süresi geçtikten sonra 24.04.2013 tarihli dilekçe ile idareye bildirdiğinden, idarenin 03.05.2013 ve 13.06.2013 tarihli cevabi yazıları ile noterden keşide ettiği 20.05.2013 tarihli ihtarnamesine rağmen işe başlamamakta ısrar ettiğinden ve bu durum 25.06.2013 tarihli tutanak ile tespit edilmiş olduğundan davacı da fesihte kusurlu bulunmaktadır. Bu durumda sözleşmenin tarafların ortak kusuru ile feshedildiğinin ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tasfiyesi gerektiğinin kabulü gerekir. O halde mahkemece; sözleşmenin feshinde tarafların ortak kusurlu olduğu kabul edilerek nakde çevrilen katî teminat mektup bedeline ilişkin davanın şimdiki gibi kabulüne, fesih nedeniyle uğranılan menfi zararlara ilişkin talebin ise bu zararlar davalı idarenin haksız zenginleşmesine sebebiyet verir nitelikte olmadığından tümden reddine karar verilmesi gerekirken delillerin değerlendirilmesinde, kanun ve sözleşme hükümlerinin yorumlanmasında yanılgıya düşülerek ve bilirkişi raporuyla doğrudan bağlı kalınarak fesihte davalının tam kusurlu olduğu kabul edilip yazılı şekilde her iki alacak kalemi yönünden de davanın kabulü doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 03.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.