Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2015/4899 E. 2015/5464 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4899
KARAR NO : 2015/5464
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

Mahkemesi :Burdur 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :30.06.2015
Numarası :2015/177

Yukarıda tarih ve numarası yazılı ihtiyati haciz kararına itirazın reddine dair ara kararın temyizen tetkiki davalı vekilince talep edilmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla temyiz dilekçesi ile dosyadaki tüm belgeler okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Talep, eser sözleşmesinden kaynaklanan eksik işler ve cezai şart alacağı nedeniyle ihtiyati haciz istemine ilişkin olup; mahkemece talebin kabulüne dair verilen karar üzerine verilen itirazın reddine dair karar davalı aleyhine ihtiyati haciz verilen yüklenici şirket vekilince temyiz edilmiştir.
İhtiyati haciz talep eden davacı iş sahibi şirket vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında akdedilen 28.08.2014 tarihli sözleşme kapsamında davalı yüklenici şirkete iş bedeli olan 2.009.425,79 TL’nin ödenmiş olmasına karşılık denetim firması tarafından tespit edilen eksik işlerin tamamlanması talebi üzerine davalı şirketin 15.11.2014 tarihinde işi bıraktığını, bunun üzerine Bucak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/41 Değişik iş sayılı dosyasında tespit yaptırdıklarını, alınan bilirkişi raporuna göre 205.536,66 TL tutarında eksik iş olduğunun tespit edildiğini, diğer taraftan sözleşmenin 7. maddesi uyarınca işin 110 günlük sürede tamamlanmamış olması nedeniyle aynı sözleşmenin 12. maddesi kapsamında 200.942,57 TL gecikme cezası haklarının doğduğunu ifade ederek toplam 406.479,23 TL’nin davalıdan tahsiline ve davalının yeni bir ticari firma olması, miktarın büyüklüğü ve eksik bırakılan işlerin niteliğine göre 250.000,00 TL alacak için ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan inceleme neticesinde, Bucak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/41 Değişik iş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporları, hesaplanan bedel ve dosyaya sunulan fatura içerikleri nazara alınarak 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257. maddesinde gösterilen şartların oluştuğundan bahisle % 15 oranında teminat karşılığında 250.000,00 TL alacak için ihtiyati haciz kararı verilmiştir.
Davalı yüklenici şirket vekili; işin taraflarınca ilave işler de yapılmak suretiyle davacı iş sahibi şirkete tutanak karşılığında 15.12.2014 tarihinde, tespitin yapıldığı 02.03.2015 tarihinden çok önce teslim edilmiş olduğunu, akabinde taraflarına yapılan eksik ödemeler nedeniyle Antalya 8. İcra Müdürlüğü’nün 2015/2398 ve 2015/2479 Esas sayılı dosyaları üzerinden icra takibine giriştiklerini, itiraz üzerine Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/234 Esas sayılı dosyasında itirazın iptâli istemiyle dava açtıklarını, bunun üzerine davacı iş sahibi şirketin eksik ödemelerden kurtulmak amacıyla ihtiyati haciz talebiyle eldeki davayı açtığı, ihtiyati haczin şartlarının oluşmadığı gerekçeleriyle ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece itiraz üzerine yapılan incelemede; taraflar duruşmaya davet edilmiş ve dinlenmiş, itirazların yerinde olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Mahkemece ihtiyati haciz kararına dayanak yapılan Bucak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/41 Değişik iş sayılı dosyasında makine mühendisi, inşaat mühendisi ve elektrik mühendisi bilirkişilerden ayrı ayrı raporlar alınmıştır. Alınan raporlarda kısmen götürü usulde kısmen belirli poz numaraları kullanılmak suretiyle eksik işlerin belirlendiği ve bedellendirildiği, ancak fen bilirkişisi tarafından belirlenen % 85 oranında fiziki gerçekleşme bulunduğu yönündeki tespit hariç işin fiziki gerçekleşmesi konusunda herhangi bir görüşe yer verilmemiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257. maddesi uyarınca; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Buna karşılık; vadesi gelmemiş borçtan dolayı ancak borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması ya da taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz kararı verilebilir.
Dava konusu alacağın rehinle temin edilmediği hususu ihtilafsızdır. Ancak, alacağın varlığı ve vadesinin gelip gelmediği hususları ihtilâflıdır. Bu durumda, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ve 258. maddeleri kapsamında değerlendirme yapılması gereklidir. Mevcut haliyle işin yapılıp teslim edildiği taraflarca imzası inkâr olunmayan geçici kabul tutanağı ile sabittir. Tespit dosyasında yapılan keşif sonrasında alınan bilirkişi raporunda bir kısım işlerin eksik olduğu görüşüne yer verilmişse de, bu rapor ihtiyati haciz kararı verilmesi için gerekli olan yaklaşık ispat ölçüsünü sağlayacak nitelikte değildir. Bu nedenle, talebe konu edilen alacağın varlığı ve vadesinin gelip gelmediği yaklaşık ispat ölçüsünde dahi henüz belli değildir. Nitekim, Dairemizin 19.11.2007 Tarih, 2007/6565-7260 Esas ve Karar sayılı ilâmında da bu husus net bir şekilde gösterilmiştir.
Açıklanan gerekçelerle mahkemece itiraz üzerine ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, itirazın reddine karar verilmiş olması doğru olmayıp, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı aleyhine ihtiyati haciz verilen yüklenici şirket vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün davalı şirket yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 02.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.