Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2015/458 E. 2015/6262 K. 09.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/458
KARAR NO : 2015/6262
KARAR TARİHİ : 09.12.2015

Mahkemesi :Silivri 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :24.04.2014
Numarası :2012/651-2014/170

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat Z.. A.. ile davalı vekili Avukat Ş.. E.. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı dava dilekçesinde, davalının müteahhidi olduğu 24 dairelik inşaatın elektrik işlerini yaptığını, 84.000,00 TL iş bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, itirazın iptâline, takibin devamına ve icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı cevap dilekçesinde, 24 adet dairenin elektrik işlerinin davacının babası tarafından yapıldığını ve 25.000,00 TL iş bedelinin ödendiğini, davacı ile akdî ilişkisinin bulunmadığını savunarak, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davacının davasını kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ve davalı yararına 9.120,00 TL nispi vekâlet ücretine hükmedilmiştir. Karar tarihi itibariyle 28.12.2013 tarih ve 28865 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi yürürlükte olup, bu tarifenin 7/2. maddesinde “Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu hükme göre husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde hüküm altına alınacak vekâlet ücreti, ikinci kısım ikinci bölümde yer alan maktu miktarları geçemeyecektir.
Husumet, taraf sıfatı yerine kullanılan bir terimdir. Sıfat ise dava konusu sübjektif hak ile davanın tarafları arasındaki ilişkidir. Dava dilekçesinde davacı ya da davalı olarak gösterilen kişiler, şekli taraf kavramına göre davanın tarafı iseler de, bu her zaman o kişilerin taraf sıfatına sahip oldukları anlamına gelmez. Davacının taraf sıfatına sahip olabilmesi için dava konusu hakkın sahibi olması, davalının taraf sıfatına sahip olabilmesi için de dava konusu hakkın süjesi, yani hakkın kendisinden istenebileceği kişi olması gerekir. Davanın esasına girilebilmesi için öncelikle her iki tarafın da taraf sıfatını haiz olduklarının tespiti, yani akdî ilişkinin varlığının kanıtlanması gerekir. Akdî ilişkinin yokluğu halinde davacının taraf sıfatını haiz olduğundan söz edilemeyeceğinden davanın esası incelenmeksizin husumetten reddi gerekir.
Akdî ilişkinin kanıtlanamaması nedeniyle verilen ret kararlarının, sıfat yokluğu nedeniyle verilen ret kararları kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden davalı yararına hükmedilecek vekâlet ücreti tarifenin yukarıda belirtilen hükmü uyarınca 1.500,00 TL’yi geçemeyecektir. Mahkemece maktu 1.500,00 TL yerine, bu miktarın aşılarak fazlaya hükmedilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekirse de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının 4 numaralı bendinin 2. satırında bulunan “9.120,00” rakamının karardan çıkarılmasına, yerine “1.500,00” rakamının yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu hali ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 09.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.