Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2015/432 E. 2015/6284 K. 09.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/432
KARAR NO : 2015/6284
KARAR TARİHİ : 09.12.2015

Mahkemesi : Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 11.03.2014
Numarası : 2010/1165-2014/48

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukatı H..K.. ile davalı E.. Plastik Sanayi Ticaret A.Ş. vekili Avukat M.. E..geldi. Diğer davalı şirket yetkilisi gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı ve davalı E.. Plastik Sanayi Ticaret A.Ş. avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesine konu iş bedeli olarak verilen senetler nedeniyle menfi tespit ve sözleşme konusu işin zamanında tamamlanmaması nedeniyle gecikme tazminatı ve sözleşmenin feshi istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın kısmen kabulüne dair kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Davacı, davalılardan O..Tasarım İnşaat Taahüt San Tic. Ltd. Şti. ile 24.04.2009 tarihli sözleşme ile 14 bloklu sitede dış cephe kaplaması ve çatı tadilatı hususunda anlaşma yapıldığını, bu anlaşmaya hammadde üreticisi olan diğer davalı şirketin garantör olduğunu, sözleşmeye göre 10.05.2009 tarihinde başlanacak işin bitim tarihinin 10.09.2009 tarihine karşılık geldiğini, 19 adet senedin düzenlenerek davalı tarafa teslim edildiğini, davalı yüklenici şirketin işi zamanında tamamlamadığını, bunun üzerine tespit yaptırılarak eksik işlerin belirlendiğini, işin tamamının 430.000,00 TL olduğu halde verilen senetlere göre 270.000,00 TL nin ödendiğini, ancak yapılan imalâtın 270.000,00 TL tutmadığını, davalıların ellerinde bulunan senetleri takibe koyduklarını, davacının zararından her iki tarafında sorumlu olduğunu ileri sürerek sözleşmenin feshi ile davalıların elinde bulunan ve vadesi gelmeyen toplam 130.000,00 TL’lik 9 senet ile İstanbul 11. İcra Müdürlüğü’nün 2010/2937 esas sayılı takip dosyası ile icraya konulan 27.12.2009 vade tarihli 30.000,00 TL’lik senetten dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile kendilerine iadesine, davalılara fazla ödenen bedelin varsa iadesine, ayrıca sözleşme kapsamına göre günlük 500,00 TL’den toplam 90.000,00 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, daha sonra 90.000,00 TL’lik talep ıslah edilerek 99.500,00 TL’ye çıkarılmış, davalı E… Plastik Sanayi Ticaret A.Ş. sözleşmedeki müvekkilinin garantörlüğünün sözleşmeye konu işte kullanılan malzemelerin kalitesine ilişkin olduğunu, davanın ise kullanılan malzemelerin kalitesinden doğmadığını eksik edim varsa bundan diğer davalının sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, diğer davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece sözleşmenin feshine, toplam bedeli 270.000,00 TL olan ve dava tarihinde bir kısmı takibe konu olan senetlerden dolayı yapılmayan iş bedeli karşılığı olan 178.050,00 TL’lik kısmından borçlu olunmadığının tespitine, fazla taleplerin reddine karar verilmiştir.
Fesih talebi ve uyuşmazlığa konu sözleşme dava tarihine göre uygulanması gereken 818 sayılı BK 355 vd. maddelerde düzenlenen eser sözleşmesidir. Dava, davalıların, sözleşmenin ifasından sorumlu oldukları belirtilerek iş sahibi tarafından açılmıştır.
Davada menfi tespit talebi yönünden ödeme yapılmadığı belirtilen senetlere ilişkin dava açılmış olmakla birlikte sözleşme feshedildiğinden tasfiye kesin hesabı çıkartılması gerektiğinden davacının dilekçesinde bildirdiği senetlerle bağlı kalınmaksızın alacak borç durumunun çıkarılması gereklidir. Mahkemece de buna göre inceleme yapılarak yapılmayan eksik işlerin miktarı saptanmış, iş bedeli olarak verilen ve ödendiği kanıtlanmayan değişik vadeleri içeren toplam bedeli 270.000,00 TL olan ve bir kısmı takibe konu olan senetlerden dolayı 178.050,00 TL’lik kısmından borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş ise de bu miktarın hangi senet ve takiplere ilişkin olduğuna dair bir belirleme yapılmamıştır.
Hükümde yer alması gereken hususların neler olduğu Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 297. maddede düzenlenmiş olup maddenin 2. fıkrasına göre; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Farklı dosyalardaki icra takiplerinin birbirinden bağımsız olduğu da gözetilerek, HMK 297. maddenin sonucu olarak davacının hangi senetlerden dolayı ne miktar borçlu olmadığının belirlenip şüphe ve tereddüte yol açmayacak biçimde hükümde açıkça yazılması gerekir. Bu durumda mahkemece; hüküm fıkrasında vade tarihi ve meblağları gösterilen toplam bedeli 270.000,00 TL olan bonolardan dolayı borçlu olunmadığı kabul edilen 178.050,00 TL’lik kısmına konu senetler belirlenirken, vade tarihi daha uzak olan senetlerden başlayarak borçlu olunmadığı kabul edilen bu miktarı kapsayacak biçimdeki bonoların tarih ve meblağı belirlenerek bu miktarın içinde tümüyle kalanlar yönünden tamamen, kısmen içinde kalan senet yönünden ise kısmen menfi tespite karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde tüm senetlerden kısmen menfi tespite karar verilmesi doğru olmamış ve hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalılardan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 09.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.