Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2015/3989 E. 2015/6152 K. 03.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3989
KARAR NO : 2015/6152
KARAR TARİHİ : 03.12.2015

Mahkemesi :…1. Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalı vekili Avukat…. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avukatı dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Uyuşmazlık, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmış olup, davada fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak ödenmeyen iş bedelinden şimdilik 50.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsili istenmiş, 02.05.2012 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talep 106.203,04 TL arttırılarak 156.203,04 TL’ye çıkartılmış, mahkemece ıslah da dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne, 79.329,75 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle feragate dair dosyada bir belgenin bulunamadığının anlaşılmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Dava açılması, ancak davada talep edilen alacak miktarı yönünden temerrüt oluşturur, fazlaya ilişkin haklar yönünden temerrüt oluşturmaz. Somut olayda temerrüt davada talep edilen 50.000,00 TL yönünden davanın açıldığı 15.06.2011 tarihinde, ıslahla talep edilen 29.329,75 TL yönünden ise ıslah harcının yatırıldığı 02.05.2012 tarihinde oluşmuştur.
Mahkemece faizin dava ve ıslah tarihlerinden başlatılması gerekirken bir ayrım yapılmadan hüküm altına alınan alacağın tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru olmamıştır. Kararın bu yönden bozulması gerekir ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken mülga 1086 sayılı HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın hüküm kısmının 1 nolu bendinin ilk satırındaki “dava” kelimesinin karardan çıkartılarak yerine “dava dilekçesinde talep edilen 50.000,00 TL’lik kısmına 15.06.2011 dava tarihinden, ıslah dilekçesiyle talep edilen 29.329,75 TL’lik kısmına da 02.05.2012 ıslah” tarih, rakam ve kelimelerinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 03.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.