Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2015/3913 E. 2015/4616 K. 29.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3913
KARAR NO : 2015/4616
KARAR TARİHİ : 29.09.2015

Mahkemesi :İstanbul/Anadolu 18. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :22.05.2014
Numarası :2013/19-2014/188

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, bakiye iş bedelinin tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin; konusuz kalan kısım yönünden karar verilmesine yer olmadığı kabul edilerek davanın kısmen kabulüne dair kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 294. maddesi gereğince sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun olması gerekir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı ilâmında da kısa kararla gerekçeli kararın çelişik bulunmasının bozma nedeni olacağı belirtilmiştir. Somut olayda mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda “49.533,16 TL miktarındaki icra takibine konu asıl alacak 10/06/2013 tarihinde ödendiğinden asıl alacak yönünden dava konusuz kaldığından hüküm kurulmasına yer olmadığına, takibin 335,88 TL işlemiş faiz ve 5.698,65 TL avukatlık ücreti yönünden devamına, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verildiği halde gerekçeli kararda “49.533,16 TL miktarındaki icra takibine konu asıl alacak 10/06/2013 tarihinde ödendiğinden asıl alacak yönünden dava konusuz kaldığından hüküm kurulmasına yer olmadığına, takibin 335,88 TL işlemiş faiz ve 5.698,65 TL avukatlık ücreti yönünden 10/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte devamına, asıl alacağın faiz ve avukatlık ücreti olan 6.034,53 TL’nin ile % 20’si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiş olup bu hali ile kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olduğu açıktır. Mahkemece yapılacak iş, bozmadan sonra önceki kısa karar ile bağlı olmaksızın vicdani kanaate göre yeni bir karar vermekten ibarettir. Kararın bu nedenle bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 29.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.