Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2015/3795 E. 2015/4419 K. 15.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3795
KARAR NO : 2015/4419
KARAR TARİHİ : 15.09.2015

Mahkemesi :Alanya 4. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :05.09.2012
Numarası :2010/296-2012/537

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, taşınmaz alım-satımına ilişkin olup, mahkemece davanın aktif husumet nedeniyle reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı şirketin ortaklarından bulunan gerçek kişilerle davalı şirket yetkilisi ve diğer davalı C.. A..’nın da imzasının bulunduğu alım satım sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşme uyarınca Alanyada C.. köyü … ada 1 parselde davalı şirket tarafından inşa edilecek 40 daireden oluşan blokun 2.500.000 Euro karşılığı satın alındığını, yüklenici tarafından projeye aykırı olarak imalât yapılıp teslim edildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 40.000 Euro’nun davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ise davanın reddini dilemiş, mahkemece alım-satım protokolünde davacı şirketin taraf sıfatının bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Gerçekten da dosyaya sunulan 14.02.2006 tarihli gayrimenkul alım-satım protokolünde davacı şirkete taraf olarak yer verilmediği görülmüştür. Bu sözleşme dava dışı gerçek kişiler adına vekaleten Avukat M..E..G.. tarafından imzalanmış olup, gayrimenkul alım satım sözleşmesi harici yapıldığı için bilindiği üzere geçersizdir. Gayrimenkul sözleşmesinin geçerli olabilmesi için resmi şekilde yapılması gerekir (TMK: 706, MK: 634, mülga 818 sayılı BK: 213, Tapu Kanunu 26.). Ne var ki, imzalanan sözleşmenin 4. maddesinde taraflar, alıcılar tarafından belirtilecek son alıcılar adına yahut da askeri izinlerin gelmemesi durumunda alıcıların hisselerin tamamını sahibi oldukları C.. İ…. ve Ticaret Limited Şirketine teslim etmeyi kararlaştırmışlardır. Sözleşme uyarınca taşınmazda inşa edilen binada bir kısım bağımsız bölümlerin tapu intikalinin C… İ.. Ticaret Limited Şirketine yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda sözleşmenin geçeersizliğinin ileri sürülmesi iyiniyet kurallarıyla bağdaşmaz (TMK.2.md.). Öte yandan sözleşmenin 9. maddesinde alıcıların (dava dışı gerçek kişilerin) sözleşmeyi kendi müşterilerine dilediği zaman ve şartlarla, kısmen veya tamamen devretmek hakkına sahip oldukları, son alıcıların alıcıların bütün haklarını devir ve temlik alacaklarını ve satıcıların alıcılara karşı olan sorumluluklarının son alıcılara karşı da aynen devam edeceği kararlaştırılmıştır. Dava konusu taşınmazın bir kısmının davacı şirket adına kayıtlı olduğu, bir kısmının ise akit tablosunun getirtilip incelenmediği anlaşılmakla birlikte, sözleşmenin az yukarıda belirtilen hükümleri dikkate alındığında davacı şirket adına kayıtlı bulunan bağımsız bölümler yönünden davacı şirketin aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, sözleşmenin 9. maddesinin yazılı temlik niteliğinde olduğu anlaşıldığından, bu doğrultuda değerlendirme yapılmalı, tapu kayıtları ve akit tabloları getirtilmek suretiyle davacı şirkete ait olan bağımsız bölümler yönünden aktif husumet ehliyeti bulunduğu kabul edilmeli, davanın esası incelenmeli ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle ve hatalı değerlendirmelerle yazılı şekilde aktif husumet ehliyeti bulunmadığından bahisle davanın reddi doğru olmamış kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 15.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.