Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2015/3780 E. 2015/4408 K. 15.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3780
KARAR NO : 2015/4408
KARAR TARİHİ : 15.09.2015

Mahkemesi :Serik 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :08.05.2014
Numarası :2012/312-2014/276

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı Ş.. S.. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinin ifası sırasında çıkan yangın sonucu doğan maddi zarar ve bu nedenle mahrum kalınan kâr nedeniyle maddi tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece; davanın maddi tazminat yönünden kabulüne manevi tazminat yönünden reddine karar verilmiş, karar maddi tazminat yönünden davalı Ş.. S.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Ş.. S.. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarına gelince;
Davacı, tabela yapımına ilişkin sözleşmeye konu işin yapımı sırasında çıkan yangın sonucu eşyaların zarar gördüğünü, maddi zarara uğradığını, ayrıca yangın sonucu işyerinin açılmasının gecikmesi nedeniyle kâr mahrumiyetine uğradığını ve manevi zarara uğradığını belirterek 5.000,00 TL kâr kaybı, 17.400,00 TL maddi tazminat ve 5.000,00 TL manevi tazminat istemiş, davalı Şahin yangının tabeladan çıkmadığını, istenen kadar zarar olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece; maddi zarar yönünden alınan tespit dosyasındaki bilirkişi raporu, kâr mahrumiyeti yönünden yargılama sırasında mali müşavir bilirkişiden alınan rapor esas alınarak maddi tazminat talebi kabul edilmiştir. Yukarıda sözü edilen delil tespiti davalı tarafın yokluğunda yapılmış olup alınan rapora da davalı yanca itiraz edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın “Hukukî Dinlenme Hakkı” başlığını taşıyan 27. maddesine göre davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukukî dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir. Anayasa’nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenme hakkı; davalının, usulüne uygun olarak duruşmalara davet edilmesini, duruşmaları takip etme hakkını ve bu arada ileri sürdüğü delillerin toplanması ve bu delillerin hukuk kuralları içerisinde değerlendirilmesini kapsar.
Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir (HMK 266/1). Mahkeme, gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabilir (HMK 281/3).
Somut olayda maddi zarar yönünden davacı tarafından Serik 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/91 D.iş sayılı dosyası ile yaptırılan delil tespitine davalı tarafça açıkça itiraz edilmesine rağmen, mahallinde keşif yapılmaksızın davalının yokluğunda yapılan delil tespiti dayanak alınarak hüküm kurulması savunma hakkının kısıtlanması ve adil yargılanma hakkı kapsamındaki 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenme hakkını ihlâl niteliğinde olup itiraza uğrayan bu tespit raporuyla bağlı kalınarak sonuca varılması doğru değildir.
Kâr kaybı yönünden mali müşavir bilirkişiden rapor alınarak sonuca gidilmiştir. Mali müşvir bilirkişinin yangına konu işletmenin gelir ve gider durumuna ilişkin uzman olduğundan söz edilemez. İşyerindeki muhtemel kâr kaybı hesabı yönünden mali müşavirin bilirkişi olarak seçilmesi işin mahiyetine uygun değildir.
Bu durumda mahkemece, olaya ilişkin ceza dosyası da getirtilerek, yangın nedeniyle zarar gören eşyaların olay tarihindeki durumu da gözetilerek doğan maddi zararın ve istenebilecek kâr mahrumiyetinin miktarı yönünden ehil kişilerden oluşturulacak bilirkişi kurulundan rapor alınıp mahkemece sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün temyiz eden davalı Ş.. S.. yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı Ş.. S..’a geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 15.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.