Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2015/3736 E. 2015/5724 K. 12.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3736
KARAR NO : 2015/5724
KARAR TARİHİ : 12.11.2015

Mahkemesi :Bursa 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :08.05.2014
Numarası :2012/46-2014/129

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat A..S.. ile davalı vekili Avukat H..K.. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın kabulüne dair kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2-Tarafların diğer temyiz itirazlarına gelince,
Davacı yüklenici davasında, davalıya ait 3 parselde bulunan eski eserin restorasyonu konusunda sözlü olarak anlaştıklarını, iş bedelinin bir kısmının TOKİ tarafından karşılanacağını, davalının vekillikten azletmesi nedeniyle TOKİ tarafından ödenmesi gereken 27.000,00 TL’yi tahsil edemediğini, TOKİ ödemeleriyle beraber toplam 152.490,50 TL ödeme yapıldığını, ödemenin haricinde 237.738,35 TL daha alacağı olduğunu belirterek, bu alacağından şimdilik 10.000,00 TL’nin tahsilini istemiş, yargılama sırasında talebini ıslah ederek 178.552,69 TL+KDV’ye çıkarmıştır. Davalı savunmasında, davacı ile 170.000,00 TL’ye anlaştıklarını, iş bedelinin 159.000,00 TL’sinin ödendiğini, işin geç teslim edilmesi nedeniyle bakiye iş bedelinin ödenmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Taraflar arasında sözlü eser sözleşmesi ilişkisinin kurulduğu konusunda bir ihtilaf yoktur. İhtilaf iş bedelinin miktarında toplanmaktadır. Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığından ve işin bedeli önceden kararlaştırılmadığından sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 366. maddesi uyarınca iş bedelinin yapıldığı yılın mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu ek raporunda ise yapılan imalâtın bedeli Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından belirlenen yapı yaklaşık birim fiyat listesine göre belirlendiğinden bu raporun Yargıtay denetimine elverişli olduğundan söz edilemez.
Öte yandan, davacı yüklenici tarafından iş sahibine gönderilen 08.03.2010 tarihli ihtarnamede kalan borcun 3 gün içersinde ödenmesi istenmiştir. Bu ihtarname davalıyı temerrüde düşürücü nitelikte olup 11.03.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu sebeple hüküm altına alınan alacağın tamamına davalının temerrüde düşürüldüğü 15.03.2010 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken davada talep edilen kısım için dava, ıslahla artırılan kısım için ise ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi de doğru olmamıştır.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, bilirkişi kurulundan ek rapor aldırılarak dosyaya sunulan hakedişlerden de yararlanılmak suretiyle davacının yaptığı imalâtın yapıldığı yıllara göre serbest piyasa rayiç fiyatları dikkate alınarak bedelini hesaplattırmak, belirlenen bu iş bedelinden ödendiği ispatlanan 157.405,50 TL mahsup edilerek davacının kalan alacağını belirlemek, belirlenen bu alacağın ise 15.03.2010 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar vermek olmalıdır.
Yukarıda açıklanan sebeplerle mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, hükmün 2. bent uyarınca taraflar yararına BOZULMASINA, 1.100,00’er TL vekâlet ücretinin taraflardan karşılıklı olarak alınarak Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren diğer tarafa verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 12.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.