Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2015/3556 E. 2015/5569 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3556
KARAR NO : 2015/5569
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

Mahkemesi :İstanbul 25. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :13.11.2013
Numarası :2011/91-2013/267

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı-birleşen dosya davalısı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-birleşen dosya davalısı vekili Avukat A.. T.. ile davalı-birleşen dosya davacısı vekili Avukat A.. Ö.. geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Uyuşmazlık, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmaktadır.
Yüklenici tarafından açılan asıl davada; 720.609,36 TL sözleşme kapsamında, 36.567,01 TL de sözleşme kapsamı dışında olmak üzere toplam 757.176,37 TL tutarında imalât yapıldığı, 560.202,00 TL ödeme düşüldükten sonra kalan 194.745,03 TL alacağın ödenmediği, ayrıca sözleşmenin 7. maddesine göre oluşan kur farkı alacaklarının da ödenmediği iddia edilerek 194.745,03 TL sözleşme içi ve dışı imalâtlardan kalan iş bedeli, 81.552,00 TL kur farkı olmak üzere toplam 276.297,03 TL alacağın tahsili istenmiştir.
İş sahibi tarafından açılan davada ise; yapılan imalâtın eksik ve ayıplı olduğu, ihtara rağmen eksik ve ayıpların giderilmediği, Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/161 D.iş sayılı dosyasıyla yapılan delil tespiti sonucunda ayıplı imalâtlardan dolayı toplam 593.857,00 TL zarara uğradıklarının belirlendiği, dava tarihi itibariyle 253.000,00 TL de gecikme cezası alacağı doğduğu ileri sürülerek şimdilik 40.00,00 TL ayıbın giderilme bedeli ve 10.000,00 TL gecikme cezası olmak üzere toplam 50.000,00 TL alacağın tahsili istenmiştir. Islah dilekçesiyle ayıbın giderilme bedeline yönelik talep artırılarak 435.361,00 TL’ye çıkartılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda asıl davanın reddine, birleşen davanın ıslah da dikkate alınarak kısmen kabulüne, 435.361,00 TL ayıbın giderilme bedelinin davalıdan tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiş, karar davacı-birleşen dosya davalısı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-birleşen dosya davalısı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporlarında; yalnızca birleşen davadaki talepler yönünden inceleme ve değerlendirme yapılmış, asıl davadaki talepler yönünden bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Mahkemece birleşen davada ayıpların giderilme bedeline karar verildiğine göre davacının sözleşme kapsamında ve sözleşme kapsamı dışında yaptığı tüm imalâtın bedeline hak kazandığının kabulü gerekir. Mükerrerliğe sebebiyet vereceğinden artık imalâttaki ayıplar nedeniyle bedelden bir indirim de yapılamaz. O halde mahkemece; hükme dayanak yapılan raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak taraflar arasında düzenlenen hakediş raporları ve faturalar değerlendirilmek ve ayıplar nedeniyle bir indirim yapmamak suretiyle davacının sözleşme kapsamında ve sözleşme dışında ne miktar iş yaptığı ve kaç lira bedele hak kazandığı belirlenmeli, ihtilâfsız 560.202,00 TL ödeme düşülerek kalan alacağı saptanmalı, ayrıca sözleşmenin 7. maddesine göre inceleme yapılarak davacının kur farkından kaynaklanan bir alacağı doğup doğmadığı açıklığa kavuşturulmalı, doğmuşsa miktarı belirlenmeli ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
3-Birleşen davada hüküm altına alınan alacağın tamamına dava tarihinden faiz yürütülmüştür. Birleşen dosyanın davacısı tarafından birleşen dosyanın davalısına keşide edilen ihtarnamelerde açıkça alacak miktarı gösterilerek ödeme talebinde bulunulmadığından bu ihtarlar ayıbın giderilme bedeli yönünden yükleniciyi temerrüde düşürücü nitelikte bulunmamaktadır. Bu nedenle temerrüdün hüküm altına alınan alacağın dava dilekçesiyle talep edilen 30.000,00 TL kısmı yönünden birleşen davanın açıldığı 27.07.2009 tarihinde, ıslah dilekçesiyle talep edilen 405.361,00 TL’lik kısmı yönünden de ıslah harcının yatırıldığı 17.06.2013 tarihinde oluştuğunun kabulü gerekir. Mahkemece faizin bu tarihlerden başlatılması gerekirken bir ayrım yapılmadan tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi de doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacı-birleşen dosya davalısı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3. bentler uyarınca kararın temyiz eden davacı-birleşen dosyada davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalı-birleşen dosya davacısından alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davacı-birleşen dosya davalısına verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı-birleşen dosya davalısına geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 05.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.