Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2015/3467 E. 2015/5848 K. 18.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3467
KARAR NO : 2015/5848
KARAR TARİHİ : 18.11.2015

Mahkemesi :Fethiye 1. Asliye Hukuk Hakimliği (Tic.Mah.Sıf.)
Tarihi :11.01.2013
Numarası :2008/153-2013/76

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı ile davalılar S.. E.. ve N.. I.. vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, verilen bonolardan dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine dair verilen karar davacı ile davalılar S.. E.. ve N.. I.. tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı davasında, davacı şirket yönetim kurulu başkanı ve ortağı olan dava dışı C.. L.. A..’nın şirketle arasındaki husumet nedeniyle şirketi zarara uğratmak ve haksız şekilde menfaat temin etmek amacıyla dava konusu senetleri keşide ederek davalılara verdiğini, söz konusu senetlerin hukuki mesnetten yoksun olduklarını belirterek senetlerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile senet bedellerinin ödenmesi halinde istirdadını talep etmiştir. Davalılar S.. E.. ile N.. I.. verdikleri cevap dilekçelerinde ise, senetlerin bedelsiz olmadığını, davacı şirkete ait otelin diyaliz merkezine çevrilmesi işine karşılık iş bedeli olarak verildiğini, bu nedenle davanın reddini talep etmişler, yapılan yargılama sonunda mahkemece senetleri düzenlenen C.. L…A…’nın senetleri düzenlediği tarihte davacı şirketin yetkili temsilcisi olduğu, tek başına imza yetkisi bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verdiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamından, Fethiye 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/845 Esas sayılı dosyasında dava konusu bonolar ile ilgili resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından kamu davası açıldığı, sanıklar hakkında beraat kararı verilmesine rağmen davacı katılan tarafından kararın temyiz edildiği, bu nedenle kesinleşmediği anlaşılmaktadır.
Olaya zaman bakımından uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi) uyarınca ceza yargılamasında sübuta eren maddi olgular hukuk hakimini bağlar. Bir başka deyişle ceza davasında, sübuta eren maddi vakıaların hukuk davasında nazara alınacağı açıktır. Görülmekte olan ve henüz kesinleşmediği anlaşılan ceza davasının sonuçları eldeki hukuk davasını etkileyecek niteliktedir.

Mahkemece yapılması gereken iş, ceza davasının kesinleşmesini beklemek, ceza davası kesinleştikten sonra ceza yargılamasında sübuta eren maddi olguları ve toplanan tüm delilleri birlikte değerlendirmek ve sonucuna uygun karar vermekten ibarettir. 6100 sayılı HMK’nın 165/1. maddesi hükmü gereğince ceza davası bekletici mesele yapılmadan ve sonuçları değerlendirilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı ile davalılar S.. E.. ve N.. I.. yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davacı ile davalılar S.. E.. ve N.. I..’a geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 18.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.