Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2015/3365 E. 2015/5646 K. 10.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3365
KARAR NO : 2015/5646
KARAR TARİHİ : 10.11.2015

Mahkemesi :Muş 1. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :06.11.2014
Numarası :2011/287-2014/952

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm taraf vekillerince temyiz olunmuştur.
Davacı vekili, müvekkilinin yüklenicisi olduğu davalı iş sahibine ait DSİ 17. Bölge Müdürlüğü’nün 172. Şube Müdürlüğü tesisleri sahasında otomatik sulama sistemi kurulması işini üstlendiğini, 05.09.2008 tarihinde sözleşme imzalandığını, yüklenilen işlerin zamanında bitirilip işin tesliminin yapılmasına ve yeni gereksinimler nedeniyle gerek sözlü talepler, gerekse 28.10.2008 tarihli yazı ile ek keşif artış istemi doğrultusunda ilave iş yaptırdıklarını, buna karşın bu ek işlere ilişkin hakediş alacağı olan 39.029,68 TL’nin ödenmediğini, idarece de işin yapıldığının kabul edilmesine karşın ödeme yapılmadığını, bu miktarın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı iş sahibi vekili ise, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, yüklenicisi B.. M… B.. Eşya Ltd. Şti ile aralarında 68.152,00 TL götürü bedelle sözleşme imzalandığını, sözleşmenin 28. maddesi ve Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 22. maddesinde ilave yaptırılacak iş miktarının açıkça belirtildiğini, ilave işlerin ihale bedelinin % 20’sini aşamayacağını, yaptırılacak işe ait mukayeseli keşif cetvelinin yüklenici şirket ile birlikte imzalandığını, sözleşme kapsamında keşif artışından kaynaklanan imalâtlar da dahil olmak üzere tüm imalât bedellerinin hakedişe bağlanarak ödendiğini, ayrıca yükleniciye sözlü ya da yazılı bir talimat da verilmediğini, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı yüklenici vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalı iş sahibi vekilinin temyiz itirazlarına gelince; taraflar arasında sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK’nın 355. ve devamı maddelerinde düzenlenen “eser sözleşmesi” ilişkisi bulunduğu ve 05.09.2008 tarihinde imzalanan sözleşmenin götürü bedel ile kararlaştırıldığı, davacının yüklenici, davalının ise iş sahibi olduğu sözleşme bedelinin ödendiği konularında bir uyuşmazlık da bulunmadığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık ilave iş bedelinin ödenip ödenemeyeceği ve kanıtlanıp kanıtlanmadığı konusunda toplanmaktadır. Davalı iş sahibi tarafından yükleniciye ihale edilen işin tamamlanarak 05.12.2007 tarihinde geçici kabulünün yapıldığı, 28.10.2008 tarihinde iş artış talepli yazının Bölge Müdürlüğü’ne iletildiği, yazıda öngörülmeyen ilave işler nedeniyle sözleşmenin %20’sine kadar oran dahilinde 13.630,40 TL yönünden iş artışı talebinde bulunulduğu, 22.12.2008 tarihli hakediş raporunda işbedelinin 68.152.00 TL olup, fiyat farkı tutarı (%20 keşif artışı) 13.630,40 TL olup, KDV ilavesiyle 96.503,23 TL’nin vergiler kesildikten sonra yükleniciye 93.436,39 TL olarak ödendiği ve bu bedelde mutabakata varıldığı, 18.02.2010 tarihinde de kesin kabulün yapıldığı belirlenmiştir. Eldeki bu dava ise, 23.02.2011 tarihinde açılmıştır. Taraflar arasında “iş artış oluru” uyarınca düzenlenen mukayeseli keşif listesi düzenlenmiş ve bedeli ödenmiştir. Yüklenici tarafından mukayeseli keşif tutanağına daha fazla iş yaptığı konusunda itiraz etmediği gibi, fazla işin yapıldığı konusunda yeşil defter, ataşman ve bunun gibi işi yapımı sırasında davalı elemanlarının imzasının bulunduğu teknik belgelere de dayanılmadığından sadece sonradan alınan bilirkişi raporu ile fazla imalâtın kanıtlandığı kabul edilemeyeceğinden, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ve salt bilirkişi raporuna dayalı olarak kabul kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 10.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.