Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2015/2732 E. 2015/4440 K. 16.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2732
KARAR NO : 2015/4440
KARAR TARİHİ : 16.09.2015

Mahkemesi :Mersin 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :06.06.2013
Numarası :2012/63-2013/82

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl dava eser sözleşmesinin feshi nedeni ile tahsile konulan senetten kaynaklanan alacağa karşı borçlu olmadığının tespitine, birleşen dava ise iş bedelinden kaynaklanan alacağın tahsiline karar verilmesi istemi ile açılmış, davalı fesihte haklı olduklarını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece asıl davada iş bedelinden kaynaklanan alacağın mahsubuyla bu miktar kadar davacının borçlu olmadığına, birleşen davanın da reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında Mersin 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/498 Esas sayılı dosyasında aynı sözleşmeden kaynaklanan iş bedelinden fazla ödemenin istirdatına karar verilmesi istemi ile açılan davanın derdest olduğu, eldeki dava sonucunu beklediği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 166. maddesi hükmünce aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında talep üzerine veya ilk davanın açıldığı mahkemede kendiliğinden birleştirilebilir. Davaların konusu aynı sözleşmeden kaynaklanmış olup biri hakkında verilen hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunduğundan davalar arasında bağlantının bulunduğu ortadadır. Mersin 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açılan davanın eldeki bu dava ile birleştirilmesinin sağlandıktan sonra birlikte inceleme yapılması ve sonucuna uygun hüküm kurulması gerekirken bu husus gözetilmeksizin hüküm kurulması doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
Kabule göre de; eldeki dosyada iki ayrı dava birleştirildiği, birleştirilmiş olsa da bağımsızlıklarını yitirmeyecekleri, bu nedenle her bir davadaki taleplerle ilgili ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken birleşen davadaki hükmün asıl davadaki talepten mahsupla hükme varılması da usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, fazla alınan temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden asıl davanın davacıları ve davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 16.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.