Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2015/2683 E. 2015/5763 K. 16.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2683
KARAR NO : 2015/5763
KARAR TARİHİ : 16.11.2015

Mahkemesi : Çorlu 2. Asliye Hukuk Hakimliği (Tic.Mah.Sıf.)
Tarihi :20.06.2014
Numarası :2013/432-2014/467

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla cari hesap ekstresine dayalı olarak girişilen icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili istemlerine ilişkin olup; mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı iş sahibi şirket vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde olmayan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde olmayıp, reddi gerekmiştir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi uyarınca; mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Somut olayda; davalı iş sahibi şirket icra takibine itiraz dilekçesinde yapılan işte ayıp olduğunu ileri sürerek bu konuda davacı tarafa reklamasyon faturası keşide ettiklerini savunmuştur. Bununla birlikte; sözü edilen reklamasyon faturası ve bu faturanın davacı yüklenici şirkete tebliğ ya da teslimine ilişkin belge yargılama sırasında dosyaya ibraz ettirilmemiştir. Diğer taraftan, davacı şirket vekili de, davalı şirketin usulüne uygun şekilde tutulmuş olan ticari defter kayıtları lehine sonuç içerdiğinden, kendi ticari defter kayıtlarının incelenmesi talebinden vazgeçmiş, mahkemece davacı defterleri üzerinde inceleme yapılmadan, sadece davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre karar verilmiştir. Oysa ki, bu uygulama az yukarıda izah edilen ve ticari defterlerin delil olarak kullanılma usullerini gösteren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesine uygun düşmemektedir. Bu düzenlemede açıkça gösterildiği üzere, davacı taraf vazgeçmiş olsa bile, mahkemece, re’sen davacı şirketin ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilebileceğinden; davacı şirketin ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmadan ve davalı tarafın ticari defterleri de 01.03.2013 tarihinde 28.02.2013 tarihli cari hesap ekstresi dayanak gösterilmek suretiyle icra takibine girişildiği gözetilmeksizin, 2013 yılı kayıtları incelenmeden düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olması doğru olmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş, sözü edilen reklamasyon faturası ile bu faturanın davacı yüklenici şirkete tebliğine ilişkin belgelerle dosya kapsamında bulunmayan tarafların ticari defter kayıtlarının dosyaya ibrazının sağlanıp, tarafların takip tarihine kadar geçen dönemi kapsayan ticari defterlerinin incelendiği bir bilirkişi raporu almak ve rapor sonucuna uygun bir karar verilmekten ibarettir.
Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle hükmün davalı iş sahibi şirket yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 16.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.