YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2333
KARAR NO : 2015/3008
KARAR TARİHİ : 02.06.2015
Mahkemesi :Aliağa 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :17.12.2014
Numarası :2014/119-2014/303
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Yerel mahkemede görülen davanın, yapılan açık yargılaması sonucunda dava dilekçesinin görev yönünden reddine, mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Yasası’nın 4. maddesi uyarınca bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Yasası veya diğer yasalarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekmektedir. Diğer yandan 6102 sayılı Türk Ticaret Yasa’sının 19/11. maddesi uyarınca yanlardan birisi için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira Türk Ticaret Yasası, yasa gereği ticari dava sayılan davalar haricinde ticari davayı, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Bu halde dahi işin ticari nitelikte olması davayı, ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Yasa’nın 2. maddesiyle değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Yasa’sının 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince asliye ticaret mahkemelerince diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Yasa’sının 6335 sayılı yasayla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’da resen incelenir. Bu kuralın tek istisnası 6335 sayılı Yasa’nın 2. maddesiyle değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Yasa’sının 5/4 maddesinde düzenlenmiş olup buna göre yargı çevresinde ayrı bir ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemesinde açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, asliye ticaret mahkemesine görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Başka bir anlatımla yargı çevresinde asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözülmesi için asliye hukuk mahkemesine genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin görülmesi gerekir.
Somut olayda uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup bu tip davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin yasal düzenleme bulunmamaktadır. O halde mevcut davanın ticari dava olarak kabulü ve mahkemenin uyuşmazlığı asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla çözmesi için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafının birden ticari işletmesiyle ilgili olması zorunludur.
Eldeki davada davacı yüklenici, davalı iş sahibi belediyeye ait “İ…65-9 kamyon üzerine uygun araç üstü 4 m3 vakumlu yol süpürme makinesi” yapım işini üstlenmiş, aralarında 10.06.2013 tarihli sözleşme düzenlenmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 16/1. maddesi uyarınca belediyenin tacir olarak kabulü mümkün değildir. Tüm bu nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince davaya bakmaya asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Mahkemece işin esasının incelenip sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, görev yönünden dava dilekçesinin reddine karar verilmesi isabetli olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 02.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.