Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2015/1909 E. 2015/5702 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1909
KARAR NO : 2015/5702
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

Davacı SNS T… Hizm. Ltd. Şti. ile davalı K… H…C.. Tekstil San. ve Tic. A.Ş. arasındaki davadan dolayı Bakırköy 14. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 12.12.2013 gün ve 2013/219-152 sayılı hükmü onayan Dairemizin 29.12.2014 gün ve 2014/1562-2014/7615 sayılı ilâmı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen hüküm davalı vekilince temyiz olunmuş, Dairemizin onama ilâmına karşı bu kez karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilâmında benimsenen gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istemleri yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasında yazılı eser sözleşmesi mevcut değil ise de, katalog basımı konusunda anlaşma bulunduğu, diğer bir anlatımla sözlü eser sözleşmesinin varlığı uyuşmazlık konusu değildir. Bu haliyle anlaşmanın yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK’nın 355 ve devamı maddelerinde öngörülen “eser” sözleşmesine ilişkin hükümler uygulanmalıdır. Uyuşmazlık iş bedeli konusunda toplanmaktadır. Davacı tarafından yükleniciye gönderilen 3.10.2012 tarihli itiraza uğramayan mailde; katalog basımı ile ilgili toplam iş bedelinin 44.300,00 TL olduğunu, buna KDV’nin dahil olmadığı, böylelikle iş bedelinden KDV hariç 5.020.00 TL’lik indirim yapıldığı, bu maile istinaden de katalog basımı yapılıp işin teslim edildiği, yine aynı mail çıktısında davacı tarafından kesilen faturaya karşı iade faturalarının kendilerine iletilmesinin istendiği anlaşılmıştır. Mail çıktısına davacı vekili itiraz etmişse de bu mailin davacı tarafından davalı işsahibine gönderildiği de ihtilaf konusu değildir. Davacı tarafından gönderilen bu mail uyarınca işbedeli konusunda anlaşma yapıldığı, bedel konusunda tarafların mutabakata vardıkları, davacının bu teklifinden döndüğüne dair bir delil de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece bu mailde icap ve kabul edilen tutar üzerinden saptanması, 44.330,00 TL’ye KDV’nin ilavesiyle bulunan iş bedelinden ödeme miktarının mahsubundan sonra kalan bedel üzerinden itirazın iptâline karar verilmesi gerekmektedir. Bu mail üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Öte yandan, itirazın iptâli davasında; İİK 67/2’deki %40’dan ibaresi, 02.07.2012 tarihinde ve 6352 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile %20’sinden şeklinde değiştirilmiştir. 6352 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 05.07.2012 ve bu tarihten sonra yapılan icra takipleri üzerine açılacak itirazın iptâli davalarında icra inkâr tazminatı asgari %20 olarak uygulanacaktır. Somut olayda davacının başlattığı icra takibinin tarihi gözetildiğinde davacı lehine %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekirken %40 oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Kararın bu gerekçeyle bozulması gerekirken, sehven onandığı bu kez yapılan incelemeyle anlaşıldığından, Dairemizin onama ilâmı kaldırılarak açıklanan sebeplerle kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle,davalı vekilinin sair karar düzeltme itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle Dairemizin 29.12.2014 gün ve 2014-1562 Esas ve 2014/7615 Karar sayılı onama ilâmının kaldırılarak hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği karar düzeltme ve temyiz peşin harçlarının istek halinde karar düzeltme isteyen davalıya geri verilmesine, 11.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.