Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2015/1744 E. 2015/5976 K. 24.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1744
KARAR NO : 2015/5976
KARAR TARİHİ : 24.11.2015

Mahkemesi :Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :26.11.2013
Numarası :2002/381-2013/708

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı-k.davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-k.davalı vekili Avukat Z..T..ile davalı-k.davacı vekili Avukat A..Ç. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, iş sahibi kooperatif tarafından açılan asıl davada fazla ödeme ile eksik ve ayıplı işler bedelinin tahsili talep edilmiş; yüklenici tarafından açılan ve birleştirilen 2006/261 Esas sayılı davada bakiye iş bedelinin tahsili, yine 2003/390 Esas sayılı davada ise hakediş kapsamına alınmayan ahşap parke cila bedelinin tahsili istenmiş; yapılan yargılama sonucu iş sahibi kooperatifin ıslah talebi de gözetilerek asıl davada 464.043,41 TL fazla ödeme, 52.655,57 TL eksik ve ayıplı işler bedeli olmak üzere toplam 516.698,98 TL’nin tahsiline, yüklenici tarafından açılan ve birleştirilen davaların ise reddine karar verilmiş; karar, davalı-karşı davacı yüklenici tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ve karşı davacı yüklenicinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı kooperatife ait Batıkent …Ada 2 Parsel üzerine .. konuttan oluşan inşaatların yapımı 28.10.1994 tarihli sözleşme ile davalı yüklenici tarafından üstlenilmiştir. Sözleşmeye göre Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile İ.. B.. ve Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 1994 yılı birim fiyat cetvelinde yazılı analiz esaslarına göre yapılacak hesaplar üzerinden %1 tenzilatla işin yapımı 51.634,50 TL keşif bedeli üzerinden üstlenilmiş, daha sonra taraflar arasında 22.11.1995, 20.09.1999, 30.06.2000 tarihli 3 adet ek inşaat sözleşmesi düzenlenmiştir. Davalı yüklenici bu sözleşmelere dayalı olarak inşaat işlerini tamamlayarak 10.04.2001 tarihli geçici kabul tutanağı ve 05.06.2001 tarihli kesin kabul tutanağı ile teslim etmiştir. İşin devamı sırasında 13 adet hakediş düzenlenmiş olduğu tarafların kabulünde olup, davacı kooperatif, eski yönetim ve denetim kurullarının davalı yüklenici ile çıkar ve işbirliği içine girdiklerini, ödenen ve talep edilen meblağların yapılan işe göre aşırı fahiş olduğunu ve birtakım hatalı imalâtların bulunduğunu ileri sürerek yapılan imalâtların gerçek tutarının tespiti ile fazla ödeme olarak şimdilik 10.000,00 TL’nin ve hatalı imalâtlar tutarı 17.682,41 TL ile zararların giderilmesi ve paratoner yapımı karşılığı 5.000,00 TL olmak üzere toplam 32.682,41 TL’nin tahsilini istemiş; 18.05.2012 tarihli ıslahla fazla ödeme tutarını 479.785,45 TL’ye, eksik/ayıplı iş bedelini ise 52.655,57 TL’ye artırmıştır.
Mahkemece tüm deliller toplandıktan sonra mahallinde de inceleme yapılmak suretiyle 3 ayrı bilirkişi kurulundan rapor alınarak 25.04.2012 havale tarihli 3. bilirkişi kurulu raporu ile eki niteliğindeki 17.03.2013 günlü rapor esas alınmak suretiyle ve bilirkişi kurulunun işin emanet usulü olarak yapıldığının kabulü varsayımına dayalı hesap şekli benimsenmek suretiyle fazla ödeme tutarı 464.043,41 TL; eksik, hatalı işler ve nefaset tutarı ise 52.655,57 TL olarak kabul edilmek suretiyle toplam 516.698,98 TL’nin tahsiline karar verilmiştir. Davalı yüklenicinin 1995 yılından itibaren imalât yaptığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi kurulunca işin kesin hesabı çıkarılmış, düzenlenen raporda son hakediş tarihi 30.06.2001 ve dava tarihi 05.06.2002 itibariyle ve ayrıca işin sözleşmede belirlenen taahhüt usulüne göre veya emanet usulü ile üstlenilmiş olmasına göre ayrı ayrı hesaplama yapılmış; mahkemece rapordaki işin emanet usulü yöntemine göre ve dava tarihi itibariyle çıkarılan hesap şekli benimsenerek hüküm kurulmuştur. Yanlar arasında düzenlenen asıl ve ek sözleşmelerle işin emanet usulü ile yaptırıldığına dair bir kayıt mevcut olmayıp; iş, asıl ve ek sözleşmelerle taahhüt usulü yöntemine göre üstlenilmiş bilirkişi raporunda taahhüt usulüne göre ve dava tarihi itibariyle davalı yüklenici tarafından yapılan işin toplam tutarı 1.896.788,78 TL olarak hesaplanmıştır. Dava konusu iş nedeniyle 1994 tarihinden itibaren davalı yükleniciye 1.497.317,21 TL ödeme yapıldığı ihtilâfsızdır. Rapora göre ödemelerin dava tarihine eskale edilmesi sonucu taahhüt usulüne göre ve dava tarihi itibariyle yükleniciye yapılan fazla ödeme tutarı 60.584,26 TL iken emanet usulüne göre yapılan hesap sonucu bulunan fazla ödeme tutarı 464.043,41 TL’ye hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Yanlar arasındaki uyuşmazlık, kesin hesaptan kaynaklanmakta olup, işin son hakediş tarihinden sonra da devam etmesi ve ödemelerde bulunulması nedeniyle kesin hesabın dava tarihi itibariyle çıkarılmış olması isabetli görüldüğünden, mahkemece 17.03.2013 günlü ek raporun taahhüt esasına göre olan hesap bölümü benimsenerek fazla ödeme tutarı 60.584,26 TL ve eksik/kusurlu işler tutarı 52.655,57 TL olmak üzere toplam 113.239,83 TL’ye hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı ve karşı davacı yüklenicinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün temyiz eden davalı ve karşı davacı yüklenici yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı-karşı davalı kooperatiften alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davalı-k.davacı yükleniciye verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 24.11.2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

-KARŞI OY-

Sözleşme ve ek sözleşmelere konu iş 30.03.2001 tarihinde bitirilmiş, 10.04.2001 tarihinde geçici kabulü, 05.06.2001 tarihinde de kesin kabulü yapılmıştır. İşin geçici ve kesin kabulünden sonra 30.06.2001 tarihinde 13 nolu son hakediş düzenlenmiş, ortaya çıkan kesin hesap uyuşmazlığıyla ilgili olarak 05.06.2002 tarihinde iş sahibi kooperatif tarafından ilk dava, yüklenici şirket tarafından da 05.06.2003 ve 22.05.2006 tarihlerinde birleşen davalar açılmıştır.
Yanlar arasındaki uyuşmazlıkların çözümü kesin hesabın çıkarılmasına bağlıdır. Hükme esas alınan üçüncü bilirkişi kurulunca işin kesin hesabı dört seçenekli olarak çıkarılmıştır. İşin kesin hesabı birinci seçenekte taahhüt usulüne ve son hakediş tarihine, ikinci seçenekte taahhüt usulüne ve dava tarihine, üçüncü seçenekte emanet usulüne ve son hakediş tarihine, dördüncü seçenekte ise emanet usulüne ve dava tarihine göre çıkarılmıştır. Mahkemece emanet usulüne ve dava tarihine göre yapılan hesaplama benimsenerek karar verilmiş, sayın çoğunluk ise taahhüt usulüne ve dava tarihine göre hesaplama yapan seçeneğe göre karar verilmesi gerektiği görüşü ile kararı bozmuştur.
Sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Fiyat Farkı Hesabında Uygulanacak Esasların “İmalât tespiti ve Hesap Esasları” başlıklı 8. maddesinde imalât hangi yılda yapılmış olursa olsun artan ve eksilen miktarların geçici kabul itibar tarihini geçmemek üzere artış ve eksilişin kesinleştiği yılın fiyatları ile değerlendirileceği belirtilmiştir. Bu hükme göre işin kesin hesabı çıkarılırken geçici kabul itibar tarihindeki birim fiyatlar geçilemez. Yapılan güncellemelerin geçici kabul itibar tarihi itibariyle kesilmesi, geçici kabul itibar tarihinden sonraki dönem için bir güncelleme yapılmaması gerekir. Bu ilke ve kuralların kıyas yoluyla dava konusu kesin hesapta da uygulanması gerekir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak işin kesin hesabını taahhüt usulüne ve geçici kabul itibar tarihine göre çıkarttırmak ve sonucuna göre asıl ve birleşen davaları sonuçlandırmak olmalıdır. Dava konusu işle ilgili olarak taraflar arasında geçici ve kesin kabul tutanakları düzenlenmişken, bu tutanaklara aykırı şekilde geçici kabulden sonra da işe ve ödemelere devam edildiği kabul edilerek güncellemenin dava tarihine kadar sürdürülmesi ve bilirkişilerce dava tarihine ve taahhüt usulüne göre çıkarılmış kesin hesap seçeneğine göre karar verilmesi mümkün değildir.
Açıklanan nedenle sayın çoğunluğun görüşlerine katılmıyorum.