Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2015/1690 E. 2015/5984 K. 24.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1690
KARAR NO : 2015/5984
KARAR TARİHİ : 24.11.2015

Mahkemesi :İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :23.10.2014
Numarası :2014/502-2014/402

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, bakiye iş bedelinin tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın reddine dair kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı eser sözleşmesine konu işin yapıldığını, düzenlediği 28.11.2011 tarihli 1.563,50 TL’lik, 13.03.2012 tarihli 3.340,40 TL’lik ve 30.04.2012 tarihli 2.641,99 TL’lik üç faturadan bakiye bedelinin ödenmediği iddiasıyla 30.04.2012 tarihli faturayı dayanak göstermek suretiyle kalan 2.545,89 TL iş bedeline ilişkin yapılan takibe itirazın iptâline ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini istemiş, davalı ise yapılan 5.000,00 TL ödeme ile iş bedelinin fazlası ile ödendiğini fazla ödenen 794,51 TL’nin ise iade edilmediğini belirterek davanın reddini savunmuş mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kural olarak itirazın iptâli davalarında takip talepnamesinde dayanılan borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıldır. Davada her türlü delille ispat edilecek alacak da yine takip talepnamesine konu olan ve borçlu yanca itiraza uğrayan alacaktır. Bunun sonucu olarak takip ve dava konusu olmayan faturanın davada dikkate alınmaması gerekmektedir. Kural bu olmakla birlikte tarafların beyanları özellikle, davalının, takip dışında kalan faturalara göre açıkladığı fazla ödeme dikkate alındığında taraflar arasındaki ihtilâfın faturalara bağlı olarak yapılan imalâtın bedeli konusunda olduğu anlaşıldığından takibin de imalâtın tüm bedelinden bakiye alacak ile ilgili olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle de ihtilâfın eser sözleşmesinin genel hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir.
Somut olayda davacı yüklenici davalı iş sahibidir. Eser sözleşmelerinde taraflar sözleşmede iş bedelini kararlaştırabilecekleri gibi bu yönde bir belirleme yapmamış da olabilirler. Sözleşmede iş bedeli kararlaştırılmamışsa ve bedel konusunda uyuşmazlık varsa, sözleşme tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 366. maddesi uyarınca işin yapılıp teslim edildiği yıl mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre iş bedeli bilirkişice hesaplanmalıdır. Davada taraflar arasında akdî ilişkinin kurulduğu ihtilâfsız olup bedel konusunda bir anlaşma bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda mahkemece yapıldığı iddia olunan imalâtın yapıldığı yıl piyasa rayicine göre değeri hesaplattırılıp, kanıtlanan ödemelerin mahsubundan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.