Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2015/1631 E. 2015/5810 K. 17.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1631
KARAR NO : 2015/5810
KARAR TARİHİ : 17.11.2015

Mahkemesi :Gebze 1. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :26.11.2013
Numarası :2008/495-2013/552

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava ve birleşen dava, menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın N..A..C.. Sistemleri Plastik ve Cam Doğrama İnşaat Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden kabulüne diğer davalılar yönünden reddine dair kararı tüm davalılar yönünden olmak üzere davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, 2008/495 Esas sayılı ilk davada, 20.000,00 TL bedelli ve birleşen 2008/584 Esas sayılı dosyada da 20.000,00 TL bedelli diğer bonoya ilişkin menfi tespit talebinde bulunmuş olup bonolar 30.09.2008 ve 30.11.2008 vade tarihlidir. Davacı bu senetleri aralarındaki eser sözleşmesi nedeniyle davalı N..A..C. Sistemleri Plastik Ve Cam Doğrama İnşaat Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne iş bedeli olarak verdiğini ancak işin tamamlanmadığı için bedelsiz olduğunu, bu çeklerin sözleşme gereği alınacak malzemeler karşılığı verildiğinden bedelsizliğin ciro silsilesinde yer alan diğer davalılara da ileri sürülebileceğini beyan etmiştir. Diğer davalılar ciro edene verilen malzeme karşılığı senetlerin alındığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davacı ile senetlerin verildiği N..A..C.. Sistemleri Plastik ve C..D.. İnşaat Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki sözleşmeye konu işin tamamlanmadığı işin 74.354,60-TL’lik kısmının eksik bırakıldığı, ödenmeyen üç senet toplamının ise bundan daha az olup 60.000,00 TL olduğundan bu davalı yönünden borçlu olunmadığının tespitine karar verilmiş, diğer davalılar yönünden ise, bu senetleri malzeme satımı nedeniyle iktisap ettikleri, iktisaplarında bilerek davacı aleyhine hareket etmedikleri gerekçesiyle dava reddedilmiş, şartları oluşmadığından tazminat isteklerinin tüm davalılar yönünden reddine karar verilmiş ve bu karar tüm davalılar yönünden davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ile davalı N..A.. C.. Sistemleri Plastik ve C.. D.. İnşaat Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında B.. İş Merkezi dış cephesinin alüminyum cephe montaj ve uygulama işine ilişkin 12.03.2008 tarihli sözleşme vardır. Bu sözleşmeye göre iş bedeli olarak verilen davaya konu bu senetler önce K.. Ş..’ne ciro edilmiş ve bu şirket tarafından da sonrasında iflasına karar verildiği anlaşılan diğer davalı şirkete ciro edilmiştir.
Menfi tespit ve istirdat davası İcra İflas Kanunu (İİK) 72. maddede düzenlenmiştir. Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir (72/1. madde). Zaman bakımından uygulanacak olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) 690/1. madde yollamasıyla bonolar hakkında da uygulanması gereken TTK 599. maddeye göre hamilin bonoyu iktisap ederken bile bile borçlu zararına hareket ettiği kanıtlanmadıkça, lehdara karşı ileri sürülebilecek def’iler hamile karşı ileri sürülemez. Bu nedenle şahsi def’ilerin ileri sürülebilmesi için hamilin bile bile keşideci zararına hareket ettiğinin yani iktisabında kötüniyetli olduğunun ispatlanması gerekmektedir.
6100 sayılı HMK hükümlerine göre: İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir (HMK 187/1). Taraflar, kanunda belirtilen süre ve usule uygun olarak ispat hakkına sahiptir (HMK 189/1). Kanunun belirli delillerle ispatını emrettiği hususlar, başka delillerle ispat olunamaz (HMK 189/3). Bir vakıanın ispatı için gösterilen delilin caiz olup olmadığına mahkemece karar verilir (HMK 189/4). Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir (HMK 200/1). Hukuki işlemlere ve senetlere karşı üçüncü kişilerin muvazaa iddiaları hakkında tanık dinlenebilir (HMK 203/1-d).
Bu ilke ve kurallar ışığında somut olaya gelindiğinde; davacı, arasında sözleşme ilişkisi bulunmayan senetleri ciro yoluyla alan davalılar yönünden bonoyu iktisap ederken kendisi zararına hareket ettiklerini ispat etmek durumunda olup bunu ispatladığı takdirde bedelsizliği bu davalılara karşı da ileri sürebilecektir. Bu davalılar ile arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığından senetle ispat zorunluluğu olmaksızın tanık dahil her türlü delille, bonoyu iktisap ederken kendisi zararına hareket ettikleri olgusunu ispatlama hakkına sahiptir. Davacı da tanık deliline dayanmış olup bu konuda tanık dinlenmeksizin eksik inceleme ile karar verilmesi yukarıda açıklanan HMK hükümlerine aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.