Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2015/163 E. 2015/4355 K. 14.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/163
KARAR NO : 2015/4355
KARAR TARİHİ : 14.09.2015

Mahkemesi :Kozan 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :16.10.2014
Numarası :2012/539-2014/535

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır. Davacı şirket yüklenici, davalı idare ise iş sahibidir. Davacı vekili; davacı müvekkili şirket ile davalı idare arasında 29.06.2012 tarihli orman yolu yapım işi ile ilgili eser sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği işin yapılmasının çok zor olduğunu, kazının klasının idarenin belirtiği şekille olmadığını ve 150 gün olarak belirlenen işin yapım süresinde işin bitirilmesinin mümkün olmadığını, alacağın buna göre hesaplanması gerektiğini belirterek alacağın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı iş sahibi idare vekili ise, taraflar arasında sözleşme imzalandığını, davacı yüklenicinin söz konusu yol yapılacak yeri inceleyerek işi aldığını ve bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar, iş sahibi idare vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Davalı idarenin açmış olduğu 29.06.2012 tarih ve 2012/69502 ihale kayıt numaralı ihalenin davacı yüklenici şirket üzerinde kalması sonucu aynı tarihli “A.. İşletme Ş..F..-Musa ….. Kod Nolu …+ …. Km B Tipi Orman Yolu Yapımı “ işi ile ilgili sözleşmenin imzalandığı hususu taraflar arasında çekişmesizdir. İmzalanan sözleşme, sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 (Türk Borçlar Kanunu’nun 470.) ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Uyuşmazlığın, eser sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirilip çözülmesi gerekli ve zorunludur.
Davacı yüklenici şirket temsilcisinin davacı idare tarafından açılan ihaleye verdiği 12.06.2012 tarihli ihale teklif mektubunun 1. maddesinde “Yukarıda ihale kayıt numarası ve adı yer alan ihaleye ilişkin ihale dokümanını oluşturan tüm belgelere tarafımızdan okunmuş, anlaşılmış ve kabul edilmiştir….” şeklinde, yine aynı teklif mektubunun 6. maddesinde “Teklif cetvelinde yer alan her bir iş kaleminin miktarının ve mahiyetinin ihale dokümanında yer alan teknik şartnameye ve projelere uygun olduğunu kabul ediyoruz ….” şeklinde teklif ve beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır. Yine taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 12. maddesinde benzer hükümlerle iş programı belirlenmiş olup, sözleşmenin 14. maddesine göre de fiyat farkı istenemeyeceği kararlaştırılmış bulunmaktadır. O nedenle fiyat farkı niteliğindeki iş bedelinin artırımına yönelik talep kabul edilemez.
Kaldı ki sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesi dava ve sözleşme tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı HMK’nın 197. maddesine göre delil sözleşmesi niteliğinde olup mahkemelerce görevi gereği kendiliğinden gözetilmesi gerekir. Yüklenicinin sözleşme kapsamında yaptığı imalâtlarla ilgili olarak talepte bulunabilmesi için söz konusu şartnamenin 40 ve 41. maddelerine göre hakediş raporunun “idareye verilen …. tarihli dilekçemde yazılı ihtirazi kayıtla” cümlesini yazarak imzalaması gerekir. Yüklenicinin itirazını bu şekilde bildirmediği takdirde hakedişi olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı hükmü bulunmaktadır. Bu yönden değerlendirme yapıldığında da talebin kabul edilmemesi gerektiği halde aksi düşüncelerle kabul kararı verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
O halde mahkemece yapılması gereken iş, davanın reddine karar vermekten ibaret olmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 14.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.