Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2015/1482 E. 2015/5495 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1482
KARAR NO : 2015/5495
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

Mahkemesi :Ankara 25. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :17.07.2014
Numarası :2014/225-2014/481

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, davacı yükleniciye peşin ödenen 105.000,00 TL iş bedeli karşılığında, davacı yüklenici tarafından teminat olarak davalı iş sahibine verilen senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile davalı aleyhinde alacağın %40’ından aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmolunması istemine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın menfi tespit istemi yönünden kabulüne, icra inkâr tazminatı isteminin reddine dair verilen karar davalı iş sahibi vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında 17.08.2011 tarihinde davalı iş sahibine ait 245 m2 ahşap yapı ile 45 m2 terasının yapılması konusunda sözleşme akdedilmiştir. Davacı yüklenici tarafından sözleşme konusu işin tamamlanarak teslim edildiği ve senedin teminat amacının sona erdiğinden iadesi istenmiştir. Yapılan incelemede Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/222 Esas sayılı dosyasında aynı sözleşme ilişkisinden kaynaklanan dava olduğu, eldeki dava ile bağlantıları bulunduğu ve verilecek kararın birbirini etkileyecek nitelikte olduğu görülmüştür.
HMK’nın 166/1. maddesi uyarınca kural olarak aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Dava konusu somut olayda, her iki davanın konusu ve taraflarının aynı olduğu her iki uyuşmazlığın da aynı sözleşmeden kaynaklandığı, iki davanın birlikte görülmesinde, gerek usûl ekonomisi ve gerekse birbirleriyle çelişkili kararların çıkmasının önlenmesi bakımından fayda bulunduğu Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/222 Esas sayılı dosyasında devam eden dava ile eldeki dava birleştirilerek sonuçlandırılması gerekirken bu husus üzerinde durulmadan uyuşmazlığın esasının incelenmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 03.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.