Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2015/1428 E. 2015/4010 K. 07.07.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1428
KARAR NO : 2015/4010
KARAR TARİHİ : 07.07.2015

Mahkemesi :İstanbul 44. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :19.12.2013
Numarası :2013/268-367

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, taraflar arasında imzalanan 03.09.2007 tarihli mimarlık ve mühendislik sözleşmesi kapsamında, davalı yüklenici tarafından yapılan icra takibine davacı iş sahibinin itirazı üzerine sözleşmenin 7. maddesindeki tahkim şartına göre oluşturulan hakem heyeti tarafından verilen itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatının tahsiline ilişkin hakem kurulu kararının iptâli istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK’nın 516 ve devamı maddelerinde hakem kararlarına karşı temyiz yoluna başvurulabileceği kabul edilerek, bozma sebepleri düzenlenmiştir. 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 439. maddesinde ise hakem kararına karşı yalnızca iptâl davası açılabileceği hükmü getirilmiş ve iptâl sebepleri sayılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 7. maddesinde tarafların anlaşmazlık halinde hakeme başvurmayı kabul ettikleri belirtilmiştir. Bu düzenleme dışında tahkimle ilgili taraflar arasında yeni bir sözleşme ve ihtilâfın HMK’ye göre çözümleneceğini kabul ettiklerine dair bir anlaşmanın varlığı da ileri sürülmemiştir.
Her ne kadar tahkim şartı ya da sözleşmesi yargılamanın kimin tarafından yapılacağına ilişkin olduğundan usul sözleşmesi niteliğinde ise de, bu sözleşmenin kurulması ve geçerliliği maddi hukuk işlemidir. Buna göre maddi hukuk alanında yapılan yeni kanunlar, yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan kanuna göre geçerli olarak kurulan sözleşmeleri hükümsüz hale getirmez. Maddi hukuk sözleşmelerinin yapıldıkları tarihteki kanun hükümlerine tabi olduğu doktrin ve Yargıtay İçtihatları ile kabul edilmektedir.
Bu durumda tahkim şartını ihtiva eden yanlar arasındaki sözleşme maddi hukuk işlemi olup, sözleşme tarihindeki maddi ve usul hukuku kurallarının uygulanması gerektiğinden, somut olayda 6100 sayılı HMK’nın 439. maddesinde hakem kararlarına karşı sadece iptâl davası açılabileceği hükmünün uygulama olanağı bulunmadığından mahkemece iptâl davasının bu nedenle reddi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan işin esasına girilerek yazılı şikelde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulüyle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, hakem kurulu kararının HUMK’nın 532. maddesi uyarınca mahkemece taraflara tebliğ edilip temyiz edilmesi halinde gerekli işlemler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 07.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.