Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2015/1419 E. 2015/2741 K. 22.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1419
KARAR NO : 2015/2741
KARAR TARİHİ : 22.05.2015

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, satım akdinden kaynaklanan ifaya ekli cezai şart ile uğranılan zararın tazminine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin davalı yükleniciden 07.01.2008 tarihli sözleşme ile konut satın aldığını, konutun davalı tarafından 30.04.2008 tarihinde teslim edileceğinin ve gecikilen her gün için 1.000,00 TL cezai şart ödeneceğinin taahhüt edildiğini, sözleşmede elektrik ve su aboneliğinin davalı tarafından yapılacağı kararlaştırıldığı halde şantiye elektriği ve suyu kullanmak zorunda kaldığını, iç duvarın da kendisi tarafından yapıldığını, ayrıca kalitesiz malzeme ve işçilik nedeniyle maddi zarara uğradığını ileri sürerek geç teslim nedeniyle 34.000,00 TL cezai şart ve 5.000,00 TL maddi zararının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı satıcı ise davanın reddine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüyle 400,00 TL ayıbın giderilme bedelinin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
1-Dava açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Amaç” başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun 1.maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiş; yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. “Satıcı” kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. “Tüketici ise mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta , Davacı tüketici ile davalı satıcı arasında konut satımı ilişkisi bulunduğu, uyuşmazlığın konut satımından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda taraflar arasında “eser” sözleşmesi ilişkisi kurulduğundan sözedilemez. Uyuşmazlık 4077 sayılı Yasanın 4. maddesinde düzenlenen “ayıplı mal” satışına ilişkindir. 4077 sayılı Yasanın 23. maddesi, bu Kanun’un uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya da Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda, kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda Burhaniye’de ayrı bir Tüketici Mahkemesi bulunmadığından, mahkemece ara kararıyla “Tüketici Mahkemesi sıfatıyla” bakılmak suretiyle esasın incelenip davanın sonuçlandırılması gerekirken, genel mahkeme sıfatıyla bakılarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacnın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 2 no’lu bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 22.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.