Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2015/1337 E. 2015/5969 K. 23.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1337
KARAR NO : 2015/5969
KARAR TARİHİ : 23.11.2015

Mahkemesi :İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :17.12.2014
Numarası :2012/88-2014/509

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, ödenmeyen bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle açılmış alacak davası olup, mahkemenin; davanın kısmen kabulüne dair kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Davacı yüklenici davasında, davalı iş sahibi ile yapmış olduğu sözlü sözleşme uyarınca davalıya ait 3 katlı binanın iç mekan tasarımlarının projesinin çizilmesi ve uygulamaların kontrol ve denetimi işini yaptığını, proje bedeli olan 2.500,00 USD+KDV’nin kendisine ödendiğini, ancak; uygulama işleminin kontrolü nedeniyle hakettiği iş bedelinin ödenmediğini, yapılan işlerin toplam maliyetinin 1.163.911,15 TL olduğunu, yapılan bu imalatın %15+KDV tutarı olan 174.586,00 TL+KDV’den sadece 59.000,00 TL’nin verilen çeklerle ödendiğini, bakiyesinin ise ödenmediğini iddia ederek ödenmeyen 100.000,00 TL’nin KDV’si ile beraber davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Taraflar arasında sözlü eser sözleşmesi ilişkisinin kurulduğu konusunda bir ihtilaf yoktur. İhtilaf iş bedelinin miktarında toplanmaktadır. Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığından ve işin bedeli önceden kararlaştırılmadığından dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 366. maddesi uyarınca iş bedelinin yapıldığı yılın mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi ve belirlenen bu iş bedelinden de iş sahibi tarafından yasal delillerle ispatlanan ödemelerin düşülmesi gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tarafından sunulan maliyet çizelgesine göre yapılan imalatın toplam maliyetinin 1.163.911,15 TL olduğu, piyasa fiyatlarına göre mimari hizmet bedelinin toplam maliyetin %15’i oranında olacağı, buna göre davacının hakettiği iş bedelinin 174.586,17 TL olacağı, bu miktardan eksik ve ayıplı imalatlar nedeniyle 34.917,33 TL nefaset kesintisi yapıldığında davacının sonuçta kalan alacağının 139.669,34 TL olacağı saptanmış, mahkemece de belirlenen bu iş bedelinden ödendiği ihtilaf konusu olmayan 59.000,00 TL mahsup edilerek davacının kalan alacağı saptanmıştır. Ancak, düzenlenen bu raporda sadece davacı tarafından düzenlenen maliyet toplamı üzerinden hesap yapıldığından hükme esas alınması doğru olmamıştır.
Bu durum karşısında mahkemece yapılacak iş, bilirkişiden ek rapor alınarak binada yapılan toplam imalatın eksik ve ayıplar da gözetilmek suretiyle yapıldığı yıl piyasa rayiç fiyatlarına göre bedelini hesap ettirmek, belirlenen bu imalat bedelinin %15’ine karşılık gelen miktarının davacının hak ettiği iş bedeli olarak kabul edilerek davacının alacağını saptamak, bu şekilde bulunan iş bedelinden de ödendiği ihtilaf konusu olmayan 59.000,00 TL mahsup edilerek davacının varsa kalan alacağını saptamak olmalıdır. Açıklanan bu yönteme uygun düşmeyen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Öte yandan, mahkemenin kabul şekline göre de, reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına 4.194,00 TL nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken daha fazla vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca diğer temyiz itirazlarının kabulüyle kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 23.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.