Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2015/1205 E. 2015/5947 K. 23.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1205
KARAR NO : 2015/5947
KARAR TARİHİ : 23.11.2015

Mahkemesi :Konya 1. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :25.09.2014
Numarası :2014/83-2014/518

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat E.. O.. ile davalı vekili Avukat M. T.. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan, iş bedelinin tahsili ve edimin iş sahibine teslimi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ile düzenlenen 22.04.2013 tarihli “Komel Bilo 1000 Kombine Silaj Streçleme Makinesi”nin 230.000,00 TL bedel karşılığında satımı hususundaki sözleşmede teslim tarihinin 15.08.2013 olarak kararlaştırıldığını, mal teslime hazır edilmesine rağmen teslim alınmadığını belirterek; makine bedeli olan 230.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, teslime hazır makinenin davalı yana teslimini talep etmiştir.
Davalı, makinenin Eylül-Ekim aylarında yapılacak olan hasat için sipariş edildiğini, sözleşmede belirlenen tarihte teslim edilmeyince sözleşmenin sözlü olarak feshedildiğini, teslim tarihinden 4 ay gibi bir süre geçtikten sonra dava açılmasının doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; sözleşmeye konu işin belirtilen tarihte teslime hazır olduğunun davacı yüklenici tarafından kanıtlanmaması, işin teslimine yakın veya teslim tarihinden sonra makûl süre içerisinde teslim yönünde, davalı iş sahibinin temerrüde düşürülmemesi, yüklenicinin edimini ifa etmemesi nedeniyle, davalı iş sahibinin de kendi edimini ifadan kaçınabileceği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında 22.05.2013 tarihli “Komel Bilo 1000 Kombine Silaj Streçleme Makinesi”nin 230.000,00 TL bedel karşılığında imal ve teslimi hususunda sözleşme düzenlenmiştir. Sözleşmede teslim tarihi 15.08.2013 kabul edilerek kesin vade belirlenmiştir. Bu tarihte ve sonrasında makinenin teslim edilmediği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, temerrüde ilk düşen tarafın kim olduğu hususundadır. Taraflar arasındaki sözleşmede vade kesin olarak belirlendiğinden ve davacı yüklenici kararlaştırılan sürede edimini tamamlayıp teslim etmediğinden temerrüde düşmüştür.
Bununla birlikte davalı iş sahibi, yüklenicinin temerrüdünden sonra 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 125/2. maddesine göre “derhal fesih” hakkını kullanmamış, sözleşmeden döndüğünü yasal delillerle kanıtlayamamıştır. Buna rağmen davacı yüklenici işe devam ederek eseri tamamlamış, Konya 1. Noterliği’nin 12.12.2013 gün ve 17256 yevmiyeli ihtarı ile makinenin teslime hazır olduğunu belirterek, teslim alınması ve iş bedelinin ödenmesi ihtarında bulunmuştur. Bu ihtara karşılık olarak, davalı iş sahibi tarafından Konya 8. Noterliği’nin 16.12.2013 gün ve 27777 yevmiyeli ihtarı ile, edimin süresinde ifa edilmediği ve sözleşmenin şahitler huzurunda feshedildiği bildirilmiştir. Bu durumda iş sahibi sözleşmeyi derhal feshetmeyerek gecikmiş ifayı beklediğinden taraflar arasındaki sözleşme süresiz hale gelmiştir. Gecikmiş ifayı kabul eden iş sahibinin beklemekten vazgeçip sözleşmeyi feshedebilmesi için 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 125/1. maddesine göre, süre verip, bu süre içinde edimin ifa edilmemesi halinde sözleşmeden dönmesi gerekir. Davalı bu gerekliliğe uymadığından kabulden kaçınmakta haksızdır.
Bu halde mahkemece dava konusu makine üzerinde keşif yapılarak, sözleşme koşulları ve tekniğine uygun olarak yapıldığının tespiti halinde, davalıya teslimi koşulu ile davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yüklenicinin temyiz itirazlarının kabulü ile, kararın davacı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 23.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.