Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/935 E. 2014/6490 K. 11.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/935
KARAR NO : 2014/6490
KARAR TARİHİ : 11.11.2014

Mahkemesi :Selçuk Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :18.09.2013
Numarası :2012/200-2013/203

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı imalât bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.
Davacı iş sahibi vekili; müvekkiline ait taşınmazın tamirat ve tadilat işlerinin yapımı konusunda anlaştıklarını, yapılacak işler ve işin bedelinin anahtar teslimi kararlaştırıldığını, edimler arasında ciddi oransızlıklar olduğunu, müvekkili tarafından davalıya değişik tarihlerde toplam 48.300,00 TL ödeme yapıldığını, bedelin ödenmesine rağmen işlerin eksik ve kusurlu olarak yapıldığını, eksik işler nedeniyle ihtarname çektiklerini, eksik ve ayıplı işlerin müvekkili tarafından başkasına tamamlatıldığını, davalı tarafından yapılması gereken ancak ayıplı ve eksik yapılan imalât bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili ise; taraflar arasında sözleşme imzalandığını, bu sözleşmede yapılacak işlerin belirlendiğini ve davacı tarafından sözleşmede yazılı bedelin KDV hariç olarak ödendiğini, davacının ihtarı üzerine eksik ödenen KDV bedelinin ödenmesinin davacıdan istendiğini fakat ödeme yapılmadığını, yapılan sözleşmelerin götürü bedel olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince süresinde temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlendiği ihtilâfsız olan 08.04.2012 tarihli “Bina Tamiratı” başlıklı sözleşme, sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan ve zaman bakımından uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanun’un 365. maddesinde düzenlenen götürü bedelli eser sözleşmesi niteliğinde olup, davacı iş sahibi tarafından işin eksik bırakıldığı ve ayıplı yapıldığı iddia edilmiş olmakla, davalı yüklenicinin alacağı, sözleşmeye göre gerçekleştirilen imalâtın fizikî oranının belirlenen götürü iş bedeline oranlanması ile hesaplanmalıdır. Açıklanan kurala ve Dairemizin yerleşik içtihatlarına uygun düzenlenmeyen, yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru olmamıştır.
O halde mahkemece yapılması gereken iş, bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak; davalı tarafından yapılan işlerden tarafların aralarındaki sözleşmelerin kapsamı dışında kalan işler bakımından iş bedelinin yapıldığı yıl piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi, davalı tarafından yapılarak teslim edilen işlerden sözleşme kapsamındaki işler bakımından yapılan imalâtın tüm işe göre fizikî oranını hesaplatılmalı, bu oran sözleşme bedeline uygulanmalı, böylece toplam yüklenici hakedişi saptanmalı, saptanan bu bedelden davacı tarafından yapıldığı ispatlanabilen ödemeler ile tarafların kabulünde olan ödemelerin ve davalının fazla işler için aldığını kabul ettiği 15.000,00 TL ödemenin mahsubuyla varsa kalan bakiyenin tahsiline 6100 sayılı HMK’nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesi gözden uzak tutulmadan hükmetmekten ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan, hukuki yanılgıya düşülerek hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 11.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.