Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/913 E. 2014/1838 K. 18.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/913
KARAR NO : 2014/1838
KARAR TARİHİ : 18.03.2014

Mahkemesi :Nazilli 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :12.04.2012
Numarası :2008/191-2012/69

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından duruşma istenmiş ise de davetiye masrafı bulunmadığından duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten
sonra temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkin olup mahkemece davaların kabulüne dair verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı davasında dava dışı A. Ltd. ve A. Boya Ltd. Şti. ile yaptıkları sözleşmeye göre adı geçen şirketlere makina imâl ettiğini, davalının 16.02.2008 tarihli sözleşmeyi şirketlerin temsilcisi olduğuna inandırarak imzaladığını, imalât bedeli karşılığı teminat olarak 13.000,00 TL ve 15.000,00 TL’lik iki müşteri senedinin davalıya verildiğini, makinaların şirkete teslim edilmesine rağmen teminat olarak verilen senetlerin iade edilmediğini, 13.000,00 TL’lik senedin İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün 2008/13397 Esas sayılı dosyasında takibe konulduğunu belirterek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiş, açtığı birleşen dava dosyasında da takibe konulan diğer senet ile ilgili borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı savunmasında sözleşmeyi davacı ile kendi adına imzaladığını, bedelin ödenmesine rağmen makinaların teslim edilmemesi nedeniyle senetleri takibe koyduğunu açıklamıştır. Dosya kapsamından davalının Nazilli 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/466 Esas sayılı dosyasında dava dışı A. Ltd. Şti.’nin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçuyla yargılandığı, yine Nazilli Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/49 Esas sayılı dosyasında da kamu kurum ve kuruluşları vb. tüzel kişiliklerin aracı olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan yargılandığı, her iki davanın derdest olduğu anlaşılmaktadır. Dava ve sözleşme tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı BK’nın 53. maddesi gereğince ceza mahkemesince saptanan maddi olgular hukuk hakimini de bağlar. Bu nedenle mahkemece yukarıda belirtilen her iki ceza dosyasının sonucu beklenip deliller değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 18.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.