Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/890 E. 2014/2689 K. 17.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/890
KARAR NO : 2014/2689
KARAR TARİHİ : 17.04.2014

Mahkemesi :İstanbul 40. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :06.11.2012
Numarası :2012/147-2012/265

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş
olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklandığı iddia edilen alacak ile ilgili yapılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı talebine ilişkin olup, mahkemece davanın, dava şartı yokluğundan reddine dair verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı davasında, davalı ile aralarında düzenlenen 02.08.2006 tarihli sözleşmeden kaynaklanan bakiye alacağı ile ödenmeyen sözleşme dışı imalât bedeli alacağı ile ilgili giriştiği icra takibine itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, bu kararın davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizce süresinde ayıp ihbarının yapıldığı kabul edilerek yapılacak keşif ile eksik ve ayıplı işlerin saptanıp davacı alacağının belirlenmesi gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmuş, davacıya 6100 sayılı HMK’nın 114/g maddesi gereği gider avansı yatırması için süre verilmiş, verilen sürede yatırılmaması nedeniyle aynı Yasa’nın 115/2. maddesine göre davanın dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere ticaret ortaklıklarının tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için de, tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerekmektedir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. Somut olayda davacı şirketin yargılama sırasında 16.12.2010 tarihinde tasfiyesinin tescilinin yapıldığı, 06.01.2012 tarihinde ticaret sicilinden kaydının silindiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, davacı vekiline şirketin ihyası yönünde dava açması için süre verilerek, o davanın sonucunda ihyaya karar verildiği taktirde, davacı şirketin bu davada temsilinin sağlanmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.