Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/873 E. 2014/7072 K. 04.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/873
KARAR NO : 2014/7072
KARAR TARİHİ : 04.12.2014

Mahkemesi : Bingöl 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi : 14.11.2013
Numarası : 2011/31-2013/569

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Uyuşmazlık, zaman bakımından uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup, davada, davalı tarafından inşaa olunan binaların 2003 yılında meydana gelen depremde hasara uğradığı ileri sürülerek giderilme bedelinin tazmini talep edilmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davalı yüklenici yanca inşa edilen Bingöl Emniyet Müdürlüğü 2. Kısım Merkez Polis Lojmanı S-1, S-2, S-3 blok binaların 2003 yılında meydana gelen deprem sonucu hasara uğraması nedeniyle idarece yaptırılan incelemelere göre yapının uyulması zorunlu fen ve teknik kurallara uygun olmadığı saptanmış, buna istinaden de hesaplanan onarım bedelinin davalı yükleniciden tahsili talep edilmiştir. Davalı yüklenici şirket, işin fen ve sanat kurallarına uygun olarak, 1975 yılı Deprem Yönetmeliği’ne uygun olarak yapıldığını, kendisinin bir kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Yargılama sırasında mahallinde keşif yapılmak suretiyle alınan bilirkişi kurulu raporları ile, inşaatın yapıldığı dönemde yürürlükte olan 1975 tarihli Deprem Yönetmeliği’ne aykırılıklar taşıdığı, güvenli ve yeterli inşa edilmediği, bu haliyle gizli ayıplı olduğu, binada belirlenen gizli ayıpların giderilmesi içinse 16.952,00 TL masraf gerektiği belirlenmiştir. Davalı vekilinin itirazları üzerine alınan bilirkişi kurulu ek raporunda, yüklenicinin beton dayanımlarının düşüklüğü ve etriye sıklaştırılmasının yapılmaması nedeniyle %50 kusurlu, yerel kontrol teşkilatının gerekli kontrolü yapmaması nedeniyle % 50 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş, daha sonra taraf vekillerinin itirazları üzerine alınan 2. ek raporda, kusurların gizli ayıplı olduğu, ancak deprem olgusundan sonra ortaya çıkabileceğinden bahisle yüklenicinin birinci derecede sorumlu olduğunu belirterek, gizli ayıpların giderilme bedellerinin 2003 yılı serbest piyasa koşullarına göre 14.559,00 TL olarak hesaplamıştır. Yerel mahkemece bilirkişilerce verilen 2 ek rapora itibar edilerek tarafların kusur oranlarına göre % 50 ye karşılık gelen 7.279,50 TL’ye hükmedilmiştir.
Dosya kapsamında teknik bilirkişilerce tesbit edilen bulgulara göre, binaların fen ve teknik kurallarına ve tâbi olduğu 1975 tarihli Deprem Yönetmeliği hükümlerine aykırı, yani yasal yönden ayıplı inşa edildiği saptanmış bulunmaktadır. Bu ayıplar yapının tesliminden sonra meydana gelen deprem nedeniyle oluşan hasarların incelenmesi sırasında anlaşılabilmiştir. Bu nedenledir ki, gizli ayıp niteliğinde olduklarının kabulünde zorunluluk vardır (BK. m. 362). Gerçekten de gizli ayıp, eserin teslimi sırasında ilk bakışta görülemeyen, muayene ile hemen anlaşılamayan, sonradan kullanılmakla veya somut uyuşmazlıkta görüldüğü gibi deprem ve benzeri bir olay vesilesiyle ortaya çıkan ayıptır. Ayıplı iş ise vasıf eksikliğini ifade eder (YHGK, 08.10.2003 T., 2003/15-474 E., 2003/545 K.). O sebeple de vasıf eksikliği bulunduğu veya ayıplı inşa edildiği anlaşılan binalar nedeniyle yüklenicinin sorumlu olması doğal bir sonuç olarak ortaya çıkmaktadır. Diğer yönden yüklenici yapılacak işin uzmanı olup, yüklenilen işi, amacına, tekniğine ve sözleşmesine uygun olarak gerçekleştirmek zorundadır. Genel ihbar yükümlülüğü çerçevesinde akdin gereği gibi veya zamanında ifasını tehlikeye sokan her durumu yüklenici, iş sahibine derhal ihbar etmekle yükümlüdür (818 sayılı Borçlar Kanunu m. 357/III.) Aksi takdirde uyarı görevini yerine getirmeyen yüklenici, bunun sonuçlarına katlanmak durumunda kalır. Somut olayda davalı yüklenicinin böyle bir ihbarı bulunmadığı gibi bir iddiası da bulunmamaktadır. Yüklenici işi fen ve sanat kurallarına, sözleşme ve eklerine uygun olarak yapmak zorundadır. İşsahibinin yapılan işi yeterince denetlememiş olması yükleniciye işi fen ve sanat kurallarına aykırı yapma hak ve yetkisi vermediği gibi yüklenicinin sorumluluğunu da ortadan kaldırmaz. Bu nedenle mahkemece bilirkişilerin 24.12.2012 tarihli ek raporuna dayanılarak kontrölün yeterince yapılmamış olması nedeniyle davacı idareye kusur verilerek hesaplama yapılmış olması doğru olmamıştır.
Anılan bu nedenlerle teknik bilirkişilerce zarar gören binaların onarım bedeli olarak hesaplanan 14.559,00 TL’nin tamamına hükmedilmesi gerekirken denetim görevinin yeterince yapılmamış olması nedeniyle davacı işsahibi idareye kusur atfedilerek kısmen kabul kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı işsahibi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın yararına BOZULMASINA, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 04.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.