Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/7122 E. 2014/7676 K. 30.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7122
KARAR NO : 2014/7676
KARAR TARİHİ : 30.12.2014

Mahkemesi :Kartal 3. Sulh Hukuk Hakimliği
Tarihi :26.09.2007
Numarası :2005/1614-2007/1301

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Uyuşmazlık, zaman bakımından uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup, davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.
Davada, sözlü anlaşma ile davalıya ait geminin bir kısım onarım işlerinin yapıldığı, iş bedeline karşılık düzenlenen 20.07.2005 tarihli 5.250,00 TL bedelli faturanın 1.000,00 TL’lik kısmının ödendiği, kalanının ödenmediği iddia edilerek ödenmeyen kısmın tahsili istemi ile başlatılan ilâmsız icra takibine davalı yanca yapılan itirazın iptâli ile takibin devamı istenmiştir.
Davalı cevabında, takip dayanağı faturanın kendilerine tebliğ edilmediğini, faturanın ticari defter ve kayıtlarında da yer almadığını, fatura bedelinin fahiş olduğunu, yapılan işlerin bedeli konusunda taraflar arasında mutabakat sağlanamadığınını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 4.250,00 TL asıl alacağa yönelik itirazın iptâli ile takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Eser sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda akdî ilişkinin varlığı ile yapılıp teslim edilen işleri kanıtlama yükümlülüğü yükleniciye, ödemeleri ispat yükümlülüğü ise iş sahibine aittir. Akdî ilişkinin varlığı ve davalı tarafından davacıya 1.000,00 TL ödeme yapıldığı taraflar arasında çekişmeli değildir. Çekişme davacı yüklenicinin hakettiği iş bedeli noktasında toplanmaktadır. Davacı yapılan işlerle ilgili olarak 16.03.2005 tarihli tutanak ibraz etmiş, bu tutanakta yapılan işler 18 kalem halinde sayılmıştır. Tutanakta imzaların alt kısmına yapılan işlerin tutarı olarak 5.250,00 TL rakamı yazılmışsa da bu tutar davalı yanca kabul edilmemiş, tahrifat yapıldığı savunulmuştur. Bu tutanağa istinaden düzenlenen 20.07.2005 tarihli 5.250,00 TL’lik faturanın da davalıya tebliğ edildiği ve 8 günlük yasal süre içinde itiraz edilmeksizin kesinleştiği kanıtlanamamıştır. Anılan fatura davalı defterlerinde kayıtlı da bulunmamaktadır. Bu durumda, iş bedelinin Borçlar Kanunu’nun 366. maddesi hükmü uyarınca işlerin yapıldığı 2005 yılının serbest piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi gerekir. Mahkemece davacının hak ettiği iş bedelinin konunun uzmanı olan gemi inşaat mühendisinden alınacak raporla belirlenmesi gerekirken taraf defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişiye inceleme yaptırılarak ve davacı yüklenicinin işletme defterindeki kayıtlara itibar edilerek sonuca gidilmesi doğru olmamıştır. Davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu ve delil niteliği taşıdığı yönünde raporda bir açıklama bulunmamaktadır. Bu nedenle davalının ticari defterlerine dayanılarak yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş, konusunda uzman gemi inşaat mühendisinden rapor alınarak 16.03.2005 tarihli tutanakta belirtilen 18 kalem işin bedelini 2005 yılının rayiçlerine göre saptamak, düzenlenen 5.250,00 TL bedelli faturanın piyasa rayiçlerine uygun olup olmadığını denetlemek, kabul edilen 1.000,00 TL ödemeyi mahsup ederek sonucuna göre hüküm kurmak olmalıdır. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 30.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.