Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2014/704 E. 2014/6846 K. 26.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/704
KARAR NO : 2014/6846
KARAR TARİHİ : 26.11.2014

Mahkemesi :İstanbul 21. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :20.06.2013
Numarası :2008/147-2013/271

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde taraf vekilleri yapılan tebligata rağmen gelmediklerinden incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinin haksız feshedildiğinden bahisle davalı iş yerine kurulan tesis bedelinin, bu nedenle uğranılan zararının kâr kaybı ve sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Davalı yetki itirazında bulunmuş, ayrıca aylık termin planına uygun gaz gelmediği gibi Botaş zam oranlarında üstünde fiyatlandırma yapıldığını, bu nedenlerle davacıya yapılan çalışmalara son verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın hesap olunan miktar üzerinden kabulüne karar verilmiş, karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık sıkıştırılmış doğalgaz satış tüp tahsis/kira sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Sözleşmede davalıya tahsis edilecek tüplerin 900 sm3 kapasitede olacağı, 3.2. maddesinde de bir aylık sürede beher tüp için iki katı gaz satın alınacağının taahhüt edildiği, 12. maddesinde ise Botaş ya da diğer ithalatçı kuruluşların fiyatlarında uyguladığı değişime göre sözleşme fiyatının değiştirileceği kararlaştırılmıştır. Davada sözleşmeye uygun edimin ifasına karşın davalının süre sona ermeden haksız fesihte bulunduğu iddia edilmiş, davalı ise yeterince gaz verilmediği gibi fahiş fiyat farkı uygulandığını, bu nedenle fesihte haklı olduğunu savunmuştur. Bu durumda aylık gaz miktarı ve fiyat farkının sözleşmeye uygun hesaplanıp hesaplanmadığının incelenmesi ve buna göre de davalının fesihte haklı olup olmadığının incelenmesi gerekir. Nitekim mahkemece bu husus özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden HMK’nın 266. maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, alınan raporlar arasında büyük oranda çelişki bulunmaktadır. Çelişki giderilmeden ek rapor alınarak hükme varılmıştır. Bu haliyle yeterince inceleme yapıldığından sözedilemez. O halde mahkemece
yapılması gerekin iş, yeniden oluşturulacak uzman bilirkişi heyetine dosyayı incelettirmek, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda davalının fesihte haklı olup olmadığını değerlendirmek, fesihte haklı olduğu sonucuna varılırsa davacının iç ve dış tesisat bedeline ilişkin 11.783,86 TL isteminin dışında kalan kâr kaybı ve cezai şarta ilişkin talebini reddetmek, fesihte davalının haksız bulunması halinde ise sözleşmenin 14.2. maddesinin son cümlesinde kararlaştırılan ve seçimlik ceza niteliğindeki istemin 818 sayılı BK’nın 158/1. maddesince sözleşmede aksi kararlaştırılmadığından sadece cezai şartın kabulüne, kâr kaybı isteminin reddine karar vermekten ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan çelişkili bilirkişi raporları ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 26.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.